SEBEA: سبع
Bir topluluğun kavmin yedincisi olmak, hayvanlara kurt üşüşmek, yırtıcı canavar pençeli hayvan, yedide bir, yedigen, yırtıcı canavarı çok yer.
Bir topluluğun kavmin yedincisi olmak, hayvanlara kurt üşüşmek, yırtıcı canavar pençeli hayvan, yedide bir, yedigen, yırtıcı canavarı çok yer.
Sövmek, bir şeyi kesmek, hayvanı boğazlamak, yol ve çare bulmak, birbirinden üzülüp kesilmek, sövüşmek, kadın baş örtüsü, sarık, tülbent, ip, akrabalık, dostluk, sebep, semanın etrafı ve kenarı, ar, ayıp, namus, insanlara çok söven, şehadet parmağı.
Uzun ve geniş olmak, bol/ çok olmak, bir şeyi genişletmek, ihsan etmek, bol bol vermek, lütfetmek, tam mükemmel/eksiksiz yapmak, yerine getirmek
Denizde, gölde veya ırmakta yüzmek, planör, yüzücü. dinlenmek, uzak gitmek, uzaklaşmak, namaz kılmak, kuvvetli şiddetli ve metin olan şey, Allah’ ibadet etmekte hızlı olmak, tesbih etmek, Allah’ı takdis ve tenzih etmek, dua
Birinin ilerisine geçmek, geride bırakmak, galebe etmek, kerem yönünden üstün olmak, bir işe doğru koşmak, yarışmak, koşuşmak, mücadele etmek, öncelik, hayırda önde giden, geçmek, önüne geçmek, vaktinden zamanından önce yapmak ya da vermek, önce gelen, daha önceki, daha eski olan, geride/arkada bırakmak, daha önceden mahkum (olmuş) olmak, hüküm giymek, sabıkalı olmak.
Yolun yolcusu çok olmak, engelsiz dosdoğru yol, işlek olmak, perde vs.yi aşağı salıvermek, bulut yağmur inzal etmek, göz yaşını azar azar akıtmak, ekin başı, başak, açık büyük yol, hüccet, çare, günah, umumi su içme yeri, yolcu, evsiz yurtsuz çocuk.
Men etmek, alıkoymak, kovmak, ümidini kırmak, iş den vazgeçirmek, helak olmak,mahvolmak, deniz med durumundan cezir durumuna geçmek, yara açılıp irini çıkmak, bir biri üzerine saldırmak-atılmak, toprağı yumuşak düz yer, yerde su toplanan çukur, mahrum, veyl- vah hali, üzüntü
Men etmek, alıkoymak, kovmak, ümidini kırmak, iş den vazgeçirmek, helak olmak,mahvolmak, deniz med durumundan cezir durumuna geçmek, yara açılıp irini çıkmak, bir biri üzerine saldırmak-atılmak, toprağı yumuşak düz yer, yerde su toplanan çukur, mahrum, veyl- vah hali, üzüntü
Men etmek, alıkoymak, kovmak, ümidini kırmak, iş den vazgeçirmek, helak olmak,mahvolmak, deniz med durumundan cezir durumuna geçmek, yara açılıp irini çıkmak, bir biri üzerine saldırmak-atılmak, toprağı yumuşak düz yer, yerde su toplanan çukur, mahrum, veyl- vah hali, üzüntü
Saç kıvırcık olmayıp düz olmak, uzun adam, göz yummak, hurma salkımı ,çok dallı köklü ağaç, torun , cömert, eli açık, yağmur çok olmak, süprüntü, çöplük, bir şeyi yaymak ve genişletmektir, bol bol vermek, uzatmak.