Okuyuş

Kelimeler

HAMEDE :خمد

Ateş sönmek,  ateşin koru kaldığı halde alevi sönmek, sakin olmak, sönmüş ve ölmüş insan, yatıştırmak, bir olayı sakinleştirmek, dindirmek,  teskin etmek, uyuşturmak,  bastırmak., sindirmek,  boğulmak, nefesiz  havasız bırakmak, çökme, bozulma, dejenerasyon.

HAMEE: حمء

Kuyudan siyah yapışkan kokmuş çamur çıkarmak, balçık, kuyuya siyah kokmuş balçık karışıp su bulanıp bozulmak, darılmak, öfkelenmek.

HAMELE: حمل

Harpte düşmana hücum etmek, kefil olmak, hamile, hamal, taşımak , sabretmek, yük, takat getiremeyeceğini yüklemek, zulmetmek, güvenmek, itimat etmek, tahammül etmek, göç, selin getirdiği çer çöp, ağacın kökü, damarı, kapasitesi, dayanılmaz, çekilmez.

HAMERA: حمر

Eşek, eşek sahibi, zebra, yaban eşeği, bir şeyi sıyırmak, kırmızı, bir şeyi kırmızıya boyamak, zorluk, mihnet vs. şiddetlenmek, kan rengi, altın , safran, katil olayı, şiddetli ölüm.

HAMERA: خمر

Bir adama şarap içirmek, hamur vs. mayalamak, bir hususta şehadeti saklamak, gizlemek, bir şey olduğu durumdan değişik olmak bozulmak, kin haset beslemek, sırrı saklamak, yüzünü bir şeyle örtmek, kadın baş örtüsü örtmek, örtü, arık, şarap, insanı sarhoş eden, içkinin keyif halinden sonra verdiği baş ağrısı, müskir(Sarhoşluk veren, şuuru kaybettiren,  kullanılması ve içilmesi haram olan zararlı madde),

HAMESE : خمس

Sayılardan beş, beşinci olmak, malın beşte birini almak, şiiri tahmislemek, ahenkli olmak ,perşembe günü.

HAMESE : خمص

Karın acıkmak, açlık birini zebun(güçsüz, aciz) edip karnını çökertmek,  bir kimsenin hakkını vermek ve uzaklaşmak, aç millet, açlık

HAMME :حم

Fırını kızdırmak, suyu ısıtmak, iç yağ vs.yi eritmek, Allah c.c. birine bir şeyi hükmetmek, kaza etmek, testi ateşten yanmak, bir şey kararmak, aramak, birine öfkelenmek, humma, sıtma, kömür, kül, yanardağ dan püsküren lav, ölümün şiddeti, çok sıcak, bir kimseye bir şey mühim ve zaruri olmak,  bir şey yakınlaşmak, yakın hısım, dost, yerin bitkisi çıkıp yeşermek, hamam, banyo, küvet.

HÂNE : هان

Yumuşak ve kolay olmak, hakir zelil olmak, zayıf ve sakin olmak, bir şeyi küçümsemek hafif görmek, şiddet, sıkıntı, rezalet, tevazu, alçak gönüllülük.

HÂNE: خان

Emanete hıyanet etmek, ahdi bozmak, sözünde durmamak, hıyanet etmek,kandırmak, zulmetmek, hain olmak, bir şeyi eksiltmek, birini aldatmak.  Nifakla aynı anlamdadır, nifak din bazında hain ise sözleşme bazında kullanılır,