Kelime Açıklamaları
TÂA: طاع
Boyun eğmek, yumuşamak, ağacın meyvesini toplamak, rıza göstermek, bir şeye gücü yetmek, itaat, taat, muvafakat eden, gönülden davranan. İzin vermek, gönülden , isteyerek davranmak, örfde farz olmayan gönüllü yapılan ibadet, yapılacak faaliyetin tüm araç gereçleri kişide mevcut olması.
SEMİA: سمع
Kulağı işitmek, dinlemek, sözü anlamak, duyurmak işittirmek, bir söze kulak verip dinlemek, aralarında ayıbı kusuru yaymak, hay hay baş üstüne, şöhret, vahye dayanan bilgiler, stetoskop.
ACEZE :عجز
Bir şeyden aciz kalıp güç yetirememek, kadın ihtiyar yaşlı olmak, öne geçip tutulmamak, aciz bırakmak, birini bir şeyden geciktirerek alıkoymak, başkasının aczine sebep olan güvenilir ve mutemet tarafına meyletmek, bir şeyin gerisi, beşerin benzerini görmekte aciz olduğu şey, mucize.
BASARA:بصر
Kesmek, görebilecek miyim diye bakmak, bir şeyi bilmek, görür olmak,kanıtlanmış, görüş sahibi olmak, bir işi birine açıkça anlatmak, aydınlatıcı, bildirmek, gereği gibi düşünce ve mülahaza idrak edip bilmek, hayır veya şer olduğunu anlamaya gayret etmek, işinde dininde basiret ve görüş sahibi olmak, görme kuvveti, göz, alim, anlayan, insanın kendi kendinin denetleyiciliği, aydınlık, açık.
AZABE:عذب
Hoş, soğuk su, tatlı, yemek ve içecek güzel tatlı hoş olmak, susuzluğun şiddetinden yemeği terk etmek, meyletmek, bir şeyden çekinip geri durup feragat etmek, işkence ve azap, ceza, nefse ağır gelen her şey.
20- İşte bunlar (Allah’ın ilkelerini çarpıtanlar, yasanın işlerliğine engel olanlar) yeryüzünde Allah’ın yürürlükte olan yasalarını/sünetullah'ını zayıf, etkisiz, geçersiz hale getiremezler, herkes yaptıklarının sonucunu yasa gereği yaşayacaktır, kendilerini Allah’a karşı (yürürlükteki yasanın sonuçlarına karşı) koruyacak Allah’ın dununda/altında bir yakın/yardımcı (kişi, güç, sistem) da bulamayacaklar. Allah’ın yürürlükteki gerçeklerine karşı kendi istekleriyle gönülden boyun eğerek işitme(anlama), görme (farketme) yetilerini kullanmak istemediklerinden ötürü, (yasa gereği) azap kat be kat artırılacaktır onlar için.