Okuyuş

Kelimeler

AZAME : عزم

Bir şeyi işlemeğe  kesin niyet etmek, gayret etmek, azim işte sebat ve çetin olmak, vefakar, ahdine bağlı, sadık güvenilir dost, azimle hareket eden, karar kuvvet, asıl yapmaya değer iş.

AZAME: عظم

Kemik, kemiğe vurmak, büyük ulu olmak, iş büyük zor gelmek, bir şeyi büyük görmek, tutmak, büyütmek, büyüklenip kibirlenmek, kavmin efendileri, daha büyük, daha önemli, şiddetli musibet, azamet sahibi, hak, hukuk.

AZAZA: عضض

Dişleri ile ısırmak, iki elini ısırmak, yapışmak, sıkıca tutmak sarılmak, hiddetle veya arkası arkasına ısırmak, eziyet çektirmek, huysuz, ters, iğneli, bodur, dikenli Çalı, hakkında kötü söz etmek, zaman şiddetli gelmek, kılıçla vurmak, kötü huylu akıllı, feraset sahibi, beliğ/güzel konuşan adam, kuvvetli şiddetli kişi, bahil, cimri, malı aşırı koruyan.

ÂZE : عاذ

Sığınmak, korunmak, sarılmak, Allah adıyla korunmak, sığınacak yer, barınak, sığınak.

AZELE: عزل

Ayrılmak, Bir şeyi yerinden işinden ayırıp bertaraf etmek, uzaklaştırmak,

AZERA: عذر

Bahane, affetmek, mazur görmek, ayıp ve hatası çok olmak, mazeret, bahane göstermek, insaf etmek, helakle karşı karşıya kalmak, yalandan mazeret göstermek, şikayet etmek, iş güç gelmek,

AZZE: عز

Aziz kadri yüce şerefli olmak, kuvvetli olmak, kerim cömert olmak, galip ve üstün gelmek,güç sahibi,  Allah’ı Teâlâ’nın isimlerinden olup  üstün ,şerefli, mükerrem,  sevgili, varlığı nadir, kuvvetli melik anlamlarında kullanılır.

BÂA- BEYEA: باع

Satmak, satın almak, perakende veya toptan satmak, alışveriş yapmak, eşya revaçta olmak, ter akmak, ticaret malı, biat, kilise, mabet, sinagog, bayi, pazarlık.

BÂBE: باب

Kapı, bablara kısımlara bölmek tasnif etmek,  düşmana saldırmak hücum etmek, kapıcılık, kapıcı ücreti, giriş, kitap vs.de bölüm, bâb, fasıl, katagori, gaye, son, şart, sınıf, papa.

BÂDA : باض

Beyaz, ak, parlak, berrak,  tavuk vs. yumurtlamak, yer nebatını bitirmek, ikamet etmek, kaçmak, beyaz olmak, temizlemek, ağartmak, kalaylamak,  ani ölüm,  gümüş, tan yeri, iyilik eli, ihsan, aklık, süt, kağıt, yumurta akı, sabah ağartısı, sıcağın şiddeti, bir yere yerleşip orayı yurt edinmek, okunaklı net bir kopyasını çıkarmak, birinin suçsuzluğunu, masumluğunu göstermek, saygı göstermek, Allah birini şerefli kılmak, miğfer, gece gündüz