Okuyuş

Kelimeler

AZERA: عذر

Bahane, affetmek, mazur görmek, ayıp ve hatası çok olmak, mazeret, bahane göstermek, insaf etmek, helakle karşı karşıya kalmak, yalandan mazeret göstermek, şikayet etmek, iş güç gelmek,

AZZE: عز

Aziz kadri yüce şerefli olmak, kuvvetli olmak, kerim cömert olmak, galip ve üstün gelmek,güç sahibi,  Allah’ı Teâlâ’nın isimlerinden olup  üstün ,şerefli, mükerrem,  sevgili, varlığı nadir, kuvvetli melik anlamlarında kullanılır.

BÂA- BEYEA: باع

Satmak, satın almak, perakende veya toptan satmak, alışveriş yapmak, eşya revaçta olmak, ter akmak, ticaret malı, biat, kilise, mabet, sinagog, bayi, pazarlık.

BÂBE: باب

Kapı, bablara kısımlara bölmek tasnif etmek,  düşmana saldırmak hücum etmek, kapıcılık, kapıcı ücreti, giriş, kitap vs.de bölüm, bâb, fasıl, katagori, gaye, son, şart, sınıf, papa.

BÂDA : باض

Beyaz, ak, parlak, berrak,  tavuk vs. yumurtlamak, yer nebatını bitirmek, ikamet etmek, kaçmak, beyaz olmak, temizlemek, ağartmak, kalaylamak,  ani ölüm,  gümüş, tan yeri, iyilik eli, ihsan, aklık, süt, kağıt, yumurta akı, sabah ağartısı, sıcağın şiddeti, bir yere yerleşip orayı yurt edinmek, okunaklı net bir kopyasını çıkarmak, birinin suçsuzluğunu, masumluğunu göstermek, saygı göstermek, Allah birini şerefli kılmak, miğfer, gece gündüz

BÂDA: باض

Tavuk vs. yumurtlamak, yer nebatını bitirmek, ikamet etmek, kaçmak, beyaz olmak, ani ölüm,  gümüş, tan yeri, iyilik eli, ihsan, aklık, süt, kağıt, yumurta akı, sabah ağartısı, sıcağın şiddeti.

BÂDE- BEYEDE : باد

Helak olmak, mahvolmak, güneş batmak, çöl, sahra, helak eden öldürücü, buğdayı harman yerine yığmak, harman yeri, şu var ki, ancak, çünkü anlamlarında, kullanılır.

BÂE- BEVEE :بائ

İkamet etmek, yerleştirmek, döndürmek, birine ve hazırlamak donatmak, onarmak.

BÂE: باء

Dönmek, döndürmek, itiraf etmek kabullenmek, hal, menzil, konak, durum, çevre, ikamet edinmek, yurt edinmek, eskilik Evet, harfi tasdik, cevabın müspet olduğuna  işaret eder. Genellikle menfi sorudan sonra kullanılır. istihama cevap olarak gelir

BAĞIYE: بغي

 Ne olduğunu anlamak için iyice bakmak, haddi aşmak, ileri gitmek, yanlış haksız davranmak, azgınlık etmek,  istemek, arzu etmek, aramak, uygun olmak, layık olmak, gerekmek, yakışmak, isyan , kibir, fesat, çok yağmur, kanundan dışarı taşmak, haktan ayrılmak, istemek, zulüm, kendi için bir şeyi istemesini arzulamak, cinayet, suç.