Okuyuş

Kelimeler

SEFENE : سفن

Rüzgar yeryüzünü sıyırmak, bir şeyin kabuğunu soymak, gemi, gemicilik-yapımı-işi, sanatı, pek sert deri, bir şeyin dış yüzeyini törpülemek, rendelemek, zımparalamak.

SEFERA: سفر

Bir şey zahir olmak, açığa çıkmak, örtüyü kaldırmak, gün ağarmak, yolculuk,  sefere çıkmak, meydana çıkarmak, tefrik etmek, dağıtmak, sefirlik(elçilik), katip, büyük kitap, Tevrat’ın bölümlerinden her biri,(her ne kadar Tevrat verdiği bilgileri ispatlıyorsa da, cahil kişi neredeyse onları algılamaktan , tıpkı onu taşıyan eşek gibi uzaktır), yazıcı melekler, süpürülen şey.

ŞEĞAFE: شغف

 Gönlünü çelmek,aşık oldu, tutku, meşgul edip sıkmak, kalbin iç zarı ve isabet eden hastalık, deli, mecnun.

ŞEHÂ: شها

 İstemek,  arzu etmek, bir şeye çok rağbet etmek, şiddetli arzu, şehvetini düşkün olan, şahin, terazinin kolu,  iştah.

SEHABE:سحب

Bir şeyi çekip sürümek, rüzgar toprağı sürüp uçurmak, bulut, düşmandan geri çekilmek, örtü, gölde kalan bakıyye su, çekilme yeri, pek çok yiyip içen.

SEHAKA : حق

Bir şeyi ufalayıp kül gibi etmek, ezmek, parçalamak, parçalanan çözülen, helak etmek, rüzgar şiddetiyle yeryüzünü süpürmek, uzak olmak, gözden yaş akmak, kumaşı eskitip, yıpratmak, ishak ezilip ufalanan, derin dipsiz çukur.

ŞEHANE : شحن

Gemiyi yükleyip doldurmak, doldurmak, yüklemek, malları göndermek, nakletme, kargo, yük, sevk etmek, kovmak, def etmek, münakaşa etmek, tanışmak, kavga etmek, kin, haset, diş bileme, düşmanlık, asayiş memuru, polis.

SEHARA:سخر

Birine zoraki bir iş teklif etmek, kahretmek, zorla yaptırmak, boyun eğdirmek, alay ve eğlence konusu, hizmetine vermek, çalıştırmak,  maskaralık, ırgat, ücretsiz işçi veya hayvan, musallat etmek.

ŞEHASA: شخص

Yüksek olmak, gözünü semaya dikmek, gözü açılıp belermek, dönmek, yara şişmek, teşhis etmek, isimlendirmek, ayırt etmek, dona kalmak, şahıs, uzakta görünen insan silueti,  şahsi, hususi, bizzat, yemek bozulmak, kokmak, bitkisiz bahçe.

SEHATA : سخط

Bir şeyden hoşlanmamak, istememek ve kızıp öfkelenmek, öfkelendirmek, gazaplandırmak, hoşlanılıp memnun olunmayan şey, rızanın zıddı.