BERAZE: برز
Gizlendikten sonra ortaya çıkmak, ibraz etmek, ortaya koymak açığa çıkmak, mübarezeye(düello) çıkmak, aklı tam ve görüşü sağlam olmak, afif ve temiz olmak, abdest bozmak için dışarı çıkmak.
Gizlendikten sonra ortaya çıkmak, ibraz etmek, ortaya koymak açığa çıkmak, mübarezeye(düello) çıkmak, aklı tam ve görüşü sağlam olmak, afif ve temiz olmak, abdest bozmak için dışarı çıkmak.
İki arasındaki engel, sınır şey, iki karayı birleştiren. Ölümle diriliş arası, dünya ile ahiret arası geçiş zamanı, kıstak, berzah, aralık, fasıla.
Doğru olmak, makbul olmak, revaç bulmak, vazifesini yapan, diğerlerinden ayrı durmak, ayrı dikilmek, yemine sadık olmak, rabbine itaat etmek, ana babasına itaat edip ihsan etmek, insanlar çok olmak, toplanıp birikmek, iyiliğe nispet etmek, iş, lütuf, sahra , çöl, sıdk .şefkat, karada yolculuk,anakara, sahra, çöl, kır,
Gülmek, tebessüm etmek, gülücük, güler yüzlü, ağız, sigara , ağızlık, ön dişler, tomurcuk açmak, şimşek buluttan parlamak
Yaymak, neşretmek, elini uzatmak, şerh etmek, izah etmek, döşemek, gezinti yapmak, uzak mesafe, ziyade, fazlalık, genişlik, rızkı çoğaltmak, açmak genişletmek, ihtişamı terk etmek, cömert..
Sevinmek, müjdelemek, müjdelemeyi istemek, beşer, insanlık, dış deri, belirti, yağmur müjdeleyen rüzgar, sevinçli haber
Yaymak, dağıtmak, haberi faş etmek, yaymak, sırrı açığa vurmak,içindekinibaşkasına açıklamak, hal, çok derin üzüntü, şiddetli hastalık, tozutup savurmak,
Boşa gitmek, batıl, fasit olmak, hükmü düşmek, bozup lağvetmek, ibtal etmek, beyhude, faydasız, hak zıttı.
Vadiye girmek ve yürümek, içini iç yüzünü bilmek, içine nüfuz etmek girmek, samimi ve yakınından olmak, gizli olmak, malı çok olmak, birini sırdaş edinmek, astarlamak, uzak olmak, hakikatte, gerçekte, iç hastalıkları, taban, karın ağrısı. Astar, sırdaş, ahbap, her şeyin içerisi, içeriği, içine nüfuz edip girmek, karın, mide her şeyin içerisi, taban, kayış, kemer, kolon, kuşak.
Neşelenmek, sevinmek, nimetin çokluğundan şaşırmak, azmak, taşkın davranışları olmak, şımarık olmak, mağrur olmak, nimeti kötüye kullanmak, hakkına riayet etmeyi ihmal etmek, elindekini uygun olmayan yerlerde harcamak, avare takımı.