Okuyuş

Kelimeler

MEŞÂ : مشى

Yürümek, hidayet etmek, doğru yolu bulmak, piyade, patika, dehliz, uygun olmak, uygunluk göstermek, tarafında olmak, hemfikir,  mutabık,  aynı fikirde olmak, ilerlemek, prensibe  metoda usule uygun olarak, ilerlemek, duygu, his  bütün vücudunu sarmak/ kaplamak, bir çeşit müshil, yürüyüş.

MESARA:مصر

Az az vermek, sütü azalmak, bir yeri şehir yapmak, sütü az çıktığından geç sağılan koyun, o (nadiren bir kasaba) iki şey, bölüm, bariyer, sınır, büyük şehir, Mısır arasında bir sınır / sınır yaptı

MESEKE: مسك

Bir saklamak üzere sıkıca tutmak,tutmak, dilini konuşmaktan tutmak, ateşi gömmek, cimrilik, bahillik, kabızlık bir şeye çok şiddetle yapışıp yakalamak.

MESELE:مثل

Ayak üzerinde dikilip durmak, yerinden ayrılmak, benzemek, bir şeyi bir şeye benzetmek, izinde yolunda olmak,  nazir, denk, karşılaştırmak, göstermek, misli gibi, misilleme,  temsil etmek, piyes vs.yi oynamak, aktör, Bir şey kurmak, bir şeyleri taklit etmek, bir atasözü uygulamak, iyileşme, bir emre uyma, itaat etmek, yolundan gitmek, heykel, faziletli olmak, idealist,  sıfat,  (darbı mesel) benzerlik, benzerlik veya eşdeğer olma.

MESSE:مس

Eliyle dokunmak, birine hastalık yada ihtiyarlık gelmek, birini bir şeye mecbur etmek dokundurmak, dokunan şey, masaj, hissedilebilen,   El ile bir şeyi karşılamak veya dokunmak ya da hissetmek, rahatsızlık , rahatsız edici olmak, başarmak zordur.

METARA: مطر

Yağmur yağmak, yere dökülen su, at sürat yapmak, kuş süratle konmak, kabı doldurmak, bir şey yüksek olmak, alıp götürmek, başını yere eğip susmak, gitmek, sabretmek, adet, yağmur isabet etmiş olan.

METEA:متع

Bir şey uzamak, ipin boğumu sağlam olmak, faydalandırmak, zevk aldırmak, ömrünü uzatmak, sağlam. bir şeyi iletmek, zarif güzel olmak, boşanan kadına muta vermek, her şeyi iyisi, sağlam bükülmüş ip, boşanan kadına mihri mislinin yarısından fazla verilen şey.

MEVEHE : موه

Kuyunun suyu belirmek, su, birine su içirmek, bir şeyi diğer bir şeye karıştırmak, yerin suyu çok olmak, hakkı batıla karıştırmak, sözü süsleyip batılı hak göstermek, soruna muhalif haber vermek

MEVELE : مول

Malı çok olmak, zenginleştirmek, zengin etmek, masraflarını karşılamak, finanse Etmek, mal, mülk,  zenginlik, servet, gayri menkul, para, gelir, anamal, sermaye, mali işleri çözme, halletme, vergi Ödeme. 

MEZAYE: مضي

Gelip geçen, olup biten şey, geçmek, gitmek, gidiş, alışveriş vs. yi yürütmek,  ölmek, devam etmek, bir işi infaz etmek, tamamlamak, yerine getirmek, icra etmek, infaz etmek, ileri geçme, mazi, keskin kılıç.