Okuyuş

Kelimeler

FEZEZE : فزز

Uzaklaşmak, vaz geçmek, birinin içine korku koyarak yerinden rahatsız etmek, yalnız kendi başına kalmak, galip olmak, yara sulanıp içine akmak, bir şey sebebiyle alev gibi yanıp kararsız olmak, birini yerinden çekip atmak, korkmak, korkutup ürkütmek, yerinden oynatmak, sürüp çıkarmak, buzağı.

ĞÂBE: غاب

Kaybolmak, gayb, muvakkaten yok veya uzak olmak, uzaklaşmak, gizli kalmak, bir şey diğer şey içinde kaybolmak, unutmak, yolculuk etmek, gizli olmak, ağacın kökünden yer altına nüfuz eden damarlar, kuyunun dibi, şek, şüphe, görünmeyen şey, gıyabında, gizli  gerçeklik,  gıybet etmek, görünememe, belirsiz

ĞABERA:غبر

Kalmak, durmak, geçmek, toz kaplamak, bir şey istemekte çok ihtimamlı olmak, gök şiddetle yağmur indirmek, toz tozutmak, toz renginde boz olmak, toz rengi, kin, husumet, azmış yara, bir şeyin bakiyesi, gecenin sonları, afet, felaket, tozla kaplı.

ĞADÂ : غدا

Sabah vakti gelmek veya gitmek, erken davranmak, sabah kahvaltısı, gıda, öğle yemeği, bir işi erkenden yapmak, yarın, fecir vaktiyle güneşin doğma vakti arasındaki zaman.

ĞÂDA: غاض

Su çekilmek, eksilip azalmak, göz yaşını hapsetmek, sütü azalmak, suyu ve fiyatı azaltmak, az şey, orman,gölcük, su toplanan yer.

ĞADABE: غضب

Öfke, kesmek, acemi hayvana binmek, birine dal ile vurmak, budamak,  birine bir şey öğretmeden sevdirmeden yaptırmak, kesici keskin alet, demiryolu.

ĞADERA: (غدر

Ahdi bozup hıyanet etmek, sözünde durmamak, bir şeyi bozup terk etmek, dışarıda bırakmak, geri kalmak, bir yerde taş-çatlak- yarık çok olmak, gölden su içmek, bir şeyi hali üzerine bırakmak, gece karanlık olmak, selin bıraktığı su, kılıç, hain, hıyanet eden, hile.

ĞAFELE:غفل

Unutmaksızın ihmal etmek, sehiv ve terk etmek, gaflet etmek, bir şeyi örtmek, nişan koymamak, birine ansızın gelmek, gafletini gözetlemek, aptal, bön, çabuk aldanan, eser ve imareti olmayan yer, gafil,

ĞAFERA:غفر

Bir şeye onu kirden koruyacak elbise giydirmek, Allah günahını cürmünü örtüp affetmek, bir işi ıslah etmek, kadının baş örtüsü, miğfer, dağın tepesi, elbise pürüzü, bulutun üzerinde bulut, seciye, haslet, af ve mağfiret, çokluk, fazlalık,  esmadan, bağış,

ĞALEBE : غلب

Birine galip gelmek, yenmek, zafer kazanmak, üstün olmak, yerin ağaçları çok ve sık olmak, ot, Çimen, insanlar çok olmak, kalın boyunlu, yüksek tepe,  aslan, çoğunluk,