Okuyuş

Kelimeler

HAZELE : خذل

Birine yardım etmeyip hor ve zelil terk etmek,yüz üstü bırakmak, yalnız bırakmak, harbi terk etmeye teşvik etmek, cenkten yahut askerden kaçıp geri dönmek, başaramamak, aksilik çıkarmak,  ters gitmek, problem çıkmak, terk edip, yardımsız bırakmak, takati kesilmek, halsiz düşmek, güç bir zamanda terk edilmek, yardımsız kalmak, yenilmek,  mağlup düşmek

HAZENE:خزن

Malı bir kasa vs.de saklamak, biriktirmek, sırrı ketmetmek  saklamak, dilini korumak, et bozulup kokmak, fakirlikten sonra zengin olmak, bir şeyi saklamak, muhafaza etmek, yolun yakın olanına gitmek, hazine,zenginlik,  kasa, insanın gönlü, kalbi, mahzen.

HAZERA : حذر

Korkmak, sakınmak, uyanık olmak, dikkatli olmak, tehlikeyi haber vermek, çok sakınan, çok kaçınan, ihtiyat, felaket, harp, cenk.

HAZEYE:خزي

Belaya  uğramak, rezil olmak, rezil etmek, utandırmak, utanmak, zillete düşürmek, zül, utanma nedeni, ayıp, yüz karası, şeytan, utangaç kişi.

HEBÂ- HEBEVE: هبا

Toz yükselmek, savrulmak, havada gezinen toprak zerrecikleri, toz, duman kalkmak, kaçmak, boşa gitmek, heba olmak, planı bozmak, parçalamak, dört bir yana saçmak, çabuk ve hafif insan, aklı az adam.

HEBETA: هبط

Bir beldeye girmek, inmek, konmak, dağdan indirmek, yukarıdan aşağı inmek, kıymeti azalmak, eksilmek, noksan olmak, çarşıya gelmek, hava alanı.

HECEDE : هجد

Uyuyan, geceleyin uyuyan, gece namazı, tehetcüt, kuran ile uyanmak, namaz için uyanmak.

HECERA: هجر

Kesmek, dostluğu ve ülfeti  kesmek, bir işte erken davranmak, ülkesinden ayrılmak, göçmek, terk edip gitmek, hicret, muhacir,  gündüzün ortası, öğle sıcağı, bir yeri süratle terk etmek, bırakmak, saçmalamak, abuk sabuk konuşmak, müstehcen/ açık saçık söz, ifade, insanın bedenle dille veya kalple başkasından ayrılması, şehvetleri kötü ahlakı ve günahları hayatından uzaklaştırmak, tam ve kamil olmak, güzel ve kerim olan şey, bir yerden diğer yere göç , hicri takvim, terkedilmiş, metruk, bırakılmış, yalnız, tek başına olan; [artık] kullanılmayan

HEDEDE : هدد

Birini zayıf zebun kılmak, etrafını sarsan yıkılış, duvar gürültüyle yıkılmak, düşmek, yıkılmak, bir şeye ayağıyla şiddetle basmak, korkutmak, tehdit etmek, bir birini izleyerek bir yere gitmek, soruşturmak,  gök gürültüsü, düşme sesi, sarp yokuş, engebe inme yeri, hüdhüd.

HEDEHEDE : هدهد

Çavuşkuşu, ibibik, hüthüt, güvercin gibi ötmek, deve gibi homurdanmak, sallanmak, çocukken bir şeyi yere atmak, mırıldanma sesi,  sabır, kuş, kızkuşu