Okuyuş

Kelimeler

HADEBE : حدب

Kambur, sırtta çıkıntı, yer yüzündeki her bir yüksek yer, yüksek ve kalın yer,  dışa doğru bükülmek, kubbe gibi olmak, konveks, dışbükey olmak, yumuşak, iyi, şefkatli davranmak, gözetmek, korumak, bakmak, eğmek, bükmek, kabartmak, kemer yapmak, sevgi, muhabbet, yakınlık; şefkat iyi davranma, himaye gözetim, tümsek, dışa hükümlü.

HADEDE : حد

İki  şeyin arasına ayırıcı bir şey koyarak birbirinden ayırmak, sınır koymak, evi vs.yi diğerlerinden ayırt etmek, men etmek, vazgeçirmek, Zina ve İçkinin Haddi=  bu işi yapanları bir daha onu yapmaktan alıkoymak ve başkalarını onların yoluna girmesini engelleyen tedbir, Allah’ın belirlediği sınır ve yasaklar, kılıç, demir, bilemek, dikkatlice bakmak, izah etmek, açıklamak, karşı gelmek, isyan etmek, kapıcı, hapishane bekçisi, iki kenarlı.

HADEDE: خدد

Yanak; yan, taraf, hakir,/hor gören bir tavır takınmak, saban izi çukur, hendek, yerde uzun ve derin biçimde kazılmış hendek, insanın iki yanağı, burnun sağ ve sol tarafındaki yanaklar

HADEKA : حدق

bir şeye şiddetle bakmak, bahçe, çevrelemek, sarmak, kuşatmak, bakmak, bakış almak, sarmak, kuşatmak, çevrelemek, ihata etmek, çevirmek, biraz tuzlu, ekşi, göz bebeği, patlıcan.**

HADESE:حدث

Vaki olmak, yoktan var olmak, yeni olmak, bir şeyi yeniden meydana getirmek, icat etmek, haber vermek, konuşmak, açıklamak, sözcü, söz, hadis rivayet etmek, insanın başına gelen olay/bela, olay, hadise

HÂE-HEYEE : هاء

Güzel görünüşlü olmak, bir işe hazırlanmak, arzu etmek, bir işi gerekli şekilde hazırlamak, düzenlemek, kolaylaştırmak, tasavvur etmek, muvafakat etmek, bir husus üzere insanlar anlaşmak, şekil, görünüş, heykel, astronomi, kozmografya, korkmak, sakınmak.

HAFÂ:خفا

Şimşek parlamak, örtünmek, bir şeyi gizleyip saklamak, gizli şey, hafiy, hafiye.gizli şey, gizli iş aşikare çıkmak, bir şeyin gizli/kapaklı yönünü bertaraf etmek, ortaya çıkarmak,  bir şeyi açığa çıkarmak.

HÂFE:خاف

Korkmak, endişe etmek, uyanık, ihtiyatlı olmak, bilmek, yol tehlikeli olmak, gürültü, savaş, tehlikeli yerler, ürkmek, çekinmek,   günahtan uzak durmak, Allah’ın  emrettiklerini  tercih edip yerine getirmek, çekinmek, bir şeyi azar azar eksiltmek, kıtal, tehlikeli yollar,  dehşete düşmek, korkuyu başkasına geçirmek, azalan ya da azını alıp götürmek, küçükten küçüğünü bir şeyden almak, bir şeyin yanından almak, katletmek ya da savaşmaktan korkmak. hoşlanılmayan bir durumun başa gelmesinden veya arzulanan bir şeyin elde edilememesinden duyulan kaygı ve korku.

HAFEDE : حَفَد

İşte çabuk hareket etmek, hizmet etmek, yardım etmek, hizmetçi, torun, oğlun oğlu, kumaşın nakışı, asıl, devenin örgücü.

HAFEFE : حفف

İhata etmek, çevirmek, ihtiyacı olmak, bir şey haşırtı vs. sesi çıkarmak, bir şeyin kabuğunu sıyırmak, kumaş dokumak, bir şeyin çevresini kuşatmak, kuru ekmek, yan, taraf, iz, mal darlığı.