Okuyuş

Kelimeler

HANEZE:حنذ

Sıcak şiddetli olmak,İki taş arasında pişen buzağıyıyı çevirme,koyun vs.yi kebab yapmak, pişirmek, şiddetli sıcak, şerri çok,dili kötü, hayırsız kişi, sıcak su, çok ter.

HANEZERA: خنزر

Hınzırlık yapmak, bir şey yoğun olmak, gözünün ucu ile bakmak, domuz, taş kıran balta, özellikle boyunda beliren beze-kist, domuz başı illeti, yaban domuzu, güney Afrika’da karınca yiyen, yunus balığı, kuyuya ipi ve kovayı dönerek sarkıtan aparat

HÂRA( HAVERA) : خار

Bir şey kırılmak, kuvvet düşmek, kesilmek, öküz böğürmek, bir şeyi bir tarafa meylettirmek yatırmak, aç olmak, sığır, davar, ceylan veya ok sesi, denizde akarsuyun döküldüğü yer, rektum, yumuşak düz yer, yemine ahde vefa göstermemek, bozulup kokusu değişmek.

HÂRA(HAYERA) : حار

Gözü kamaşmak, yolunu sapıtmak, bir yerde su  bir tarafa akmayıp  öteye beriye dönmek, hayrete düşmek, şaşırmış, tereddüt, nereye gittiği belirsiz yol,  yolunu kaybeden.

HÂRA-HAYERA : خار

Bir şeyi diğer şeye tercih etmek, seçip ayırmak, hayırda birine üstün gelmek, iki şey arasından seçmek, hayırlı olmak,  muhayyer, hıyar, acur, daha iyi, çok ve iyi servet, halkın rağbet ve muhabbet ettiği şey, kendisinde fayda lezzet olan.

HARABE : حرب

Malını soyup hepsini almak, birini diğerinin aleyhine kışkırtmak, çarpışmak, biriyle harp etmek, helak, soyma, yağma, savaş,  fitne. Harp, harp yapmak, öfkesi artmak, ağaç ilk meyvesini vermek, camide en yüksek yer, mihrap- şeytan ve heva ile savaşmanın yeri, (ayrıca insanın dünya işlerinden ve aklının dağınıklığından soyutlanmış olarak geldiği yere mihrap denir.)  çivi,  hayvanın boğazı, isyan etmek, helak olmak, yazık olmak, yağma

HARAFE : حرف

Dönmek, meyletmek, uzaklaştırmak, başka tarafa yöneltmek, bozmak, değiştirmek, itidalden sapmak, harf kelime, dil lehçe, dilin ucu, tahrif, bozmak, değiştirmek, bir şeyin kenarı, yanı, yol, yöntem, harf, karakter, lisan, lehçe, tahrif, hurufat.

HARAKA : حرق

Ateş yakmak, ısıtmak, çok tuzlu su, her şeyi bozan, hararet, üzüntü vs. acısı, rüzgar, sıcaktan kavrulan bitki, acıtmak, yakmak, çileden çıkarmak, öfkelendirmek, dişlerini gıcırdatmak, haşlamak, kaynar su veya buhardan geçirmek, tasa  vb.den dolayı acı çekmek, eriyip gitmek, büyük yangın, yangın felaketi, büyük sıkıntı, eza, eziyet, elem, azap, işkence.

HARAKA : حرق

Ateş yakmak, ısıtmak, çok tuzlu su, her şeyi bozan, hararet, üzüntü vs. acısı, rüzgar, sıcaktan kavrulan bitki, acıtmak, yakmak, çileden çıkarmak, öfkelendirmek, dişlerini gıcırdatmak, haşlamak, kaynar su veya buhardan geçirmek, tasa  vb.den dolayı acı çekmek, eriyip gitmek, büyük yangın, yangın felaketi, büyük sıkıntı, eza, eziyet, elem, azap, işkence.

HARAME: حرم

Bir şeyden men etmek, yasak etmek, haram olmak, namaza başlamak, hürmetli kişi, sayılan sevilen olmak,  men olunmak, yakışmayan bir şeyden izzeti nefsiyle korunmak, ikram, şeref, namus, hürmet, kadın, dokunulmazlık, kutsallık, evin içi, mahrem, himayede, korumakta olduğun kişi. , hürmetli, şerefli, saygı değer, muhterem, saygı gösterilecek şey, hareme girmek, ihrama girmek, bir şeyden geri durmak, sayılan sevilen olmak, Allah’ın haram ettiği şey, himaye, korumakta olduğu kişi. şerefli, saygın