HARECE : حرج
Öfke ve kinden dişleri gıcırdatmak, göğüs daralmak, günah işlemek, hata etmek, haram yasak olmak, sıkışmak, zorlamak, güçlük, darlık, sıkıntı, ısrarda devam etmek.
Öfke ve kinden dişleri gıcırdatmak, göğüs daralmak, günah işlemek, hata etmek, haram yasak olmak, sıkışmak, zorlamak, güçlük, darlık, sıkıntı, ısrarda devam etmek.
Bir yerden dışarı çıkmak, çıkarmak, asi olmak karşı çıkmak, borcunu ödemek, haraç, ibraz etmek, bir fende yetişmek becerikli olmak, öğrenip programı bitirmek, istinbat etmek madeninden çıkarmak, bölüm, yabancı, ecnebi, mahreç, iyi terbiye-eğitim görmüş.
Elbiseyi yarmak yırtmak, aşmak, yalanı düzmek, bir yandan diğer yana kadar kat edip delmek, icat etmek, şaşırmak, uğrayıp geçmek, bir şey çok yırtılmak, otsuz susuz yer, cehalet, ahmaklık, cebi delik israfçı
Yüksek bir yerden düşmek, ölmek, yere kapanma, secde etme, tesbihat, bina yıkılmak, çökmek, bilinmeyen bir yönden saldırmak, bir yerden diğer bir yere intikal etmek, düşmek, su, rüzgar sesi, uyuyanın horlaması, iki yüksek yer arasındaki düzlük.
Korkmak, korkutmak, korkudan büzülmek, bir şeyden korkup endişelenmek, topluluk, cemeat, çok ürken adam.
Çakıl taşı atmak, ateşin alevi artsın diye çakıl taşı atmak, odun, ateşi tutuşturmak için atılan şey, yüz çevirmek, süratle uzaklaşmak, gitmek , yürümek, çocuk kızamık olmak, tipi, kar, dolu.
Ekini biçmek, kavmi öldürmek helak etmek, ip vs.yi sağlamca bükmek yapmak, insanlar her taraftan gelip birikmek, biçilmiş ekin, ağacın meyvesi, hasat, tarla, faydasız, hayırsız artık söz.
Ayakkabı dikmek, ağaç yapraklarıyla vücudunu örtmek, rengi kül gibi olmak, ahlakı kötü olmak, boş yere istemeksizin yapmak, yalancı, kül rengi, siyah-beyaz.
Biriyle husumet ve niza edip kavgasında kazanmak, mücadele edişmek, düşmanlığı artırmak, biriyle münazaa ve mücadele etmek, tartışmak, hasım, yan, bir şeyin köşesi, yanı, tulumun dip kısmı, gözün kirpik yumulan kenar kısmı, indirim yapmak
Muhafazalı bir yerde himaye etmek, yer sağlam ve iyi tahkim edilmiş olmak, kadın iffetli olmak, evlenmek, adam evlenmek, bir şeyi korumak, himaye etmek, kadını haramdan korumak, iffetl, kadın yahut evli kadın, parlamento üyeleri , için dokunulmazlık, kilit, kale, saray