NEEYE : نءي
Bir şeyden uzak olmak, çadır etrafına yağmurdan korunmak için ark kazmak, uzaklaşmak , uzak yer.
Kelimeler
NEFEA:نفع
Fayda vermek, faydalandırmak, baston, asa, avantaj, yararlanma hakkı, yere tohum ekmek.
NEFEDE : نفد
Bir şeye varmak, yok olmak, tükenmek , gitmek, bir şeyi tüketmek, malı yok olup azığı sona ermek, bütün gücünü sarf etmek, yokluk, fanilik, bir iş yada söz neticelenmek, ulaşmak, hükmü icra etmek.
NEFEHA : نفح
Rüzgar esip hareket etmek, koku yayılmak, defetmek, savmak, düşmanlık yapmak, damardan kan akmak, fışkırmak, azaptan bir parça, gereksiz işlere karışan, rayiha, güzel koku yayılmak, hoş, güzel kokmak, arz etmek, takdim etmek, savunmak, müdafaa etmek, yoğurt ya da peynir mayası.
NEFEHA : نفخ
Üflemek, çalmak, şişirmek, ansızın rüzgar esmek, kibirlenmek, körükle ateşi tahrik etmek, kibirlenmek, gurur, üfürük
NEFEKA: نَفَق
Harcama için gerekli azık, aile reisinin ehli eyali için bulundurması gereken yiyecek, giyecek, nafaka, NİFAK : Çift delikli hücre, köstebek yuvası (bir girişi ve çıkışı olan), iki çıkışı olan tünel, İki sayısı ile n-f-k kökü ile sıkı bir bağlantı vardır. NİFAK : NAFEGA: dostluk gösterip düşmanlığını gizleyen, içinde olanın zıddını gösteren., münafık bir kapıdan şer’e girerken, öbür kapıdan çıkar, tünel.
NEFEKA: نَفَق
Harcama için gerekli azık, aile reisinin ehli eyali için bulundurması gereken yiyecek, giyecek, nafaka, NİFAK : Çift delikli hücre, köstebek yuvası (bir girişi ve çıkışı olan), iki çıkışı olan tünel, İki sayısı ile n-f-k kökü ile sıkı bir bağlantı vardır. NİFAK : NAFEGA: dostluk gösterip düşmanlığını gizleyen, içinde olanın zıddını gösteren. denenen girmek. Kafir de nifakında küfrünü saklayıp görünüşte imanlı görünmek, münafık bir kapıdan şer’e girerken, öbür kapıdan çıkar, tünel.
NEFELE : نفل
Birine bağışta bulunmak, mal ve ganimet vermek, yemin vermek, istemek, ganimet malı, bağış, hibe, nafile, gereğinden çok yapmak, gerek olmaksızın yapılan iş, deniz, torun, uzak, iki dağ arasındaki uçurum, hava, boş yer, yer ile gök arası, çöl.
NEFERA: نفر
Bir şeyden usandıktan rahatsız olduktan sonra başka yere kaçmak, bir şeyden korkup kaçmak, nefret etmek, tiksinmek , yüz çevirmek, insanlar bir iş için birden gitmek, hacılar Mina’dan Mekke’ye akın etmek- dağılmak, bir şeye doğru sürat etmek, üstün gelmek, düşmanlaşmak, fıskiye, parti, cemaat, soğutmak.
NEFEŞE : نفش
Pamuk, yün vs.yi elle ditmek dağıtmak, yünü sermek, koyunun yayılması, gece otlağa bırakılmış hayvan, şişmek, kabarmak, [kuş) tüylerini kabartmak, şişmiş. kabarmış.