Okuyuş

Kelimeler

LEABE: لعب

Çocuğun ağzından salyası akmak, oyun oynamak, eğlenmek, çalmak, hile yapmak, faydasız iş yapmak, biriyle şakalaşmak, çok latife eden şakacı, hilekar.

LEANE: لعن

Kovmak, lanetlemek, uzlaştırmak, beddua etmek, eziyet etmek, azap. Şeytan, bostan korkuluğu, melun, kovulmuş, uğursuz.

LEBEBE: لبب

Bir yerde kalıp ikamet etmek, akıllı olmak, kırıp çekirdeğini çıkarmak, her şeyin özü, halisi, lekesizi, akıl, kalp, akıl ve idrake sahip olan kişi, biriyle yaka paça olmak

LEBENE : لبن

Süt, sütçü, birine süt içirmek, süt kardeşi, çok yemek, yastıktan başına ağrı gelmek, kerpiç kesmek, sütü çek kimse, emme, geminin rüzgar dindiğinde çekildiği ketenden yapılmış ip, halat, çam ağacı, günnük denen bir çeşit buhur, ihtiyaç, arzu, gömlek yakası, mandıra, sütün hasıl olduğu hayvandaki bağırsak.

LEBESE: لبث

Bir yerde eğlenip durmak, yerden ikamet etmek , ona bağlı kalmak, birini gecikmiş bulmak, yolda vs.de çok kere duran kişi, kurup çekmesi zor olan yay. gecikmek, katlanmak, kalmak, duraklatmak, beklemek ,durdurmak

LEBİSE: لبس

Bir işi şüpheli içinden çıkılmaz hale koymak için karıştırmak, elbise giymek, sineye çekmek, bir şey, bir şeyi örtmek bürümek,  bulamak, elbise, iman, haya yahut ameli salih, zırh, gece, müphem

LECECE ; لجج

Kendisinde rahatsızlık duyulan işi yapmaya devam etmek ve bunda inatlaşmak, deniz dalgası, ses dalgası, gidip gelme, düşmanlıkta inat etmek, bir işe sarılmak ayrılmamak, ısrar etmek, dayatmak, karanlık karışmak, iş büyüyüp karışmak, kavga, açlık vb. işlerden  bitkin halsiz düşmek, takatini kesilmek, denizin derinlikleri, derin boşluk,  çukur,  gecenin koyu karanlığı, sığınmak, baş vurmak

LECEE : لجء

Kale vs.ye sığınmak, güvenmek, vazgeçmek, birini bir şeye murtaz kılmak, zorlamak, birini koruyup muhafaza etmek, işini Allah’a ısmarlamak, mülteci, himaye, birine dayanmak.

LEDEDE : لدد

Çok aşırı düşmanlık yapmak, mücadele edip kazanmak, bir şeyden alıkoymak, azılı düşman, şiddetli tartışma yapmak, ayıplarını kusurlarını ifşa etmek yaymak, şaşırmak, nereye gideceğini bilememek, inatçı, dik kafalı olmak, kızgın, öfkeli, azılı, amansız, acımasız [düşman, hasım, baş düşman, kanlı bıçaklı, düşman.

LEDÜNE:لدن

Yumuşak olmak,kıvrak,  zaman ve mekan zarfı olarak kullanılır. Zaman zarfı olduğunda  …de, …da , zaman, vakit, iken  anlamına, mekan zarfı olduğunda ise yanında, nezdinde anlamlarına gelir.