Okuyuş

Kelimeler

BAKARA: بقر

Bir şeyi yarmak, açmak, dağıtmak, kırmak, sözü açıklayıp izah etmek, arayıp su yrini görmek, dikkatle araştırmak, gözü zayıf görmek, bilinmeyen yere çıkmak, ilimde vüsat sahibi olmak, gözün pınarından bir damar, sığır,  öküz, dağ keçisi, geyik, insanların arasındaki dostluğu yok eden büyük fitne. 

BÂLE: بال

Yağ vs. erimek, işemek, hal, hatır, hafıza, kalp, balina, üzüntülü, rahat değil, niçin?, ciddi, şişe, idrar yolu, bevliye, birine bir şeyde üstün gelmek, fark, iki şey arasında ki mesafe, fazilet, meziyet.

BÂNE : بان

Açık olmak, açıklamak, izah etmek, belli olmak, meydana çıkmak, güzel ve etkili söz söyleme, açık delil, ayrılmak, uzaklaşmak, muhalefet etmek, tanımak, meydana çıkmak, aşikar. Fark, vuslat, ıraklık, açık delil , hüccet. ara, araştırmak, arada, iki şey arası, fesat, düşmanlık.

BÂRA: بار

Kesada uğramak,  boşa gitmek, muvaffak olamamak, helak etmek, içindekini gizleyen herkese açıklamayan, mubah, caiz, nefis, karışıklık, asıl, güneş.

BASARA:بصر

Kesmek, görebilecek miyim diye bakmak, bir şeyi bilmek, görür olmak,kanıtlanmış,  görüş sahibi olmak, bir işi birine açıkça anlatmak, aydınlatıcı, bildirmek, gereği gibi düşünce ve mülahaza idrak edip bilmek, hayır veya şer olduğunu anlamaya gayret etmek, işinde dininde basiret ve görüş sahibi olmak, görme kuvveti, göz, alim, anlayan  insanın kendi kendinin denetleyiciliği, aydınlık, açık. 

BÂTE : بات

Gecelemek, gece barınağı, üzerinden bir gece geçmek, birini işinden alıkoymak, geceleyin azığını hazırlamak, mesken, ev, peygamberin ailesi, ev halkı, topluluk, kabir, Kâbe , azık

BEADE:بعد

Uzak olmak, uzaklaşmak, ölmek, helak olmak, derinleşmek, haddi aşmak, hayırdan uzak kılmak, ayrılmak, biri diğerini uzaklaştırmak, hain, bundan sonra, uzaklık, görüş, fikir.

BEALE : بعل

Bir şeye karşı çıkıp direnmek, dayatmak, hayrete düşmek, şaşırmak, koca edinmek, yer yağmur suyu ile suvarılır olmak,

BEALE : بعل

Bir şeye karşı çıkıp direnmek, dayatmak, hayrete düşmek, şaşırmak, koca edinmek, yer yağmur suyu ile suvarılır olmak,

BEARA: بعر

Deve kısmı büyüyüp biniş ve yük taşımaya müsait olmak, beş yaşına girmiş deve, eşek.