Okuyuş

Kelimeler

MERAHA : مرح

Şiddetli ve büyük sevinç, böbürlenme, sevinçte taşkınlık, kibirli ve edalı, zayıf olmak, coşturmak, harbin kızıştığı noktaya gelmek, çabuk bitki bitiren yer, çok yaş akıtan göz.*

MERAYE: مرى

Hakkını inkar etmek, rüzgar buluttan yağmur yağdırmak, biriyle mücadele ve münazara etmek, bir şeyde tereddüt etmek, şek ve şüphede bulunmak, Meryem, birine muhalefet edip karşı çıkmak.

MERRA: مر

Zaman vs. geçmek, gitmek, yürümek, bir yeri, ülkeyi  bir başlan bir başa geçmek, katetmek, uğramak, acı olmak, acıtmak, devam etmek, ipi bükmek, bir minval üzere yürüyüp gitmek, kere, defa, zaman zaman, akıl, asalet, kuvvet, azim, şiddet, pasaport, pasaj, devamlı, bir şeyi yüklenip götürmeye güç yetmek

MEŞÂ : مشى

Yürümek, hidayet etmek, doğru yolu bulmak, piyade, patika, dehliz, uygun olmak, uygunluk göstermek, tarafında olmak, hemfikir,  mutabık,  aynı fikirde olmak, ilerlemek, prensibe  metoda usule uygun olarak, ilerlemek, duygu, his  bütün vücudunu sarmak/ kaplamak, bir çeşit müshil, yürüyüş.

MESARA:مصر

Az az vermek, sütü azalmak, bir yeri şehir yapmak, sütü az çıktığından geç sağılan koyun, o (nadiren bir kasaba) iki şey, bölüm, bariyer, sınır, büyük şehir, Mısır arasında bir sınır / sınır yaptı

MESEKE: مسك

Bir saklamak üzere sıkıca tutmak,tutmak, dilini konuşmaktan tutmak, ateşi gömmek, ateşi gömmek, cimrilik, bahillik, kabızlık bir şeye çok şiddetle yapışıp yakalamak, kavramak, tutmak, hesaplara bakmak tutmak, idareyi eline almak, işleri kendi çekip çevirmek, dilini tutmak, kendini alıkoymak, yayını durdurmak kapatmak, yapışmak, peşini bırakmamak.

MESELE:مثل

Ayak üzerinde dikilip durmak, yerinden ayrılmak, benzemek, bir şeyi bir şeye benzetmek, izinde yolunda olmak,  nazir, denk, karşılaştırmak, göstermek, misli gibi, misilleme,  temsil etmek, piyes vs.yi oynamak, aktör, Bir şey kurmak, bir şeyleri taklit etmek, bir atasözü uygulamak, iyileşme, bir emre uyma, itaat etmek, yolundan gitmek, heykel, faziletli olmak, idealist,  sıfat,  (darbı mesel) benzerlik, benzerlik veya eşdeğer olma.

MESEVE-MESÂ : مسو

Öğleden akşama yahut geceye kadar olan vakit, akşamlamak, akşam vaktinde/ akşamleyin olmak, olmak, yardım etmek, birinin yanında olanın hepsini almak. 

MESEVE-MESÂ : مسو

Öğleden akşama yahut geceye kadar olan vakit, akşamlamak, akşam vaktinde/ akşamleyin olmak, olmak, yardım etmek, birinin yanında olanın hepsini almak. 

MESEVE-MESÂ : مسو

Öğleden akşama yahut geceye kadar olan vakit, akşamlamak, akşam vaktinde/ akşamleyin olmak, olmak, yardım etmek, birinin yanında olanın hepsini almak.