Okuyuş

Kelimeler

ARADA: عرض

Bir şeyi diğer bir şeye arz etmek, göstermek, takdim etmek, sunmak, sergilemek, teşhir etmek, isabet etmek, gözden geçirip haline bakmak, bir şeyden yüz çevirmek, geri dönmek, uzunluğun zıddı enine doğru genişlik, yan-kenar, bulut, bir şeye yapılan engel, arzuhal, dilekçe,  yarışmak, zahir olmak, şahsiyet, şeref, eşya , meta, mal hırsı, ganimet,

ARAFE: عرف

Bilmek, idrak etmek, bir şeyi süslemek, güzelleştirmek, itiraf etmek, tanımak, tanışmak, bir şeyi  öğreninceye kadar araştırmak, tarif, tanımlama, örf, yüksek yer, çehrenin görülen yerleri, iyilik, aklın ve dinin hoş gördüğü şey, bir şeyin izini tefekkür ederek ve derin düşünerek onu algılamak, arif.

ARARA : عرر

İstekte bulunan kişi, talepsiz sormaksızın almak, uyuyamamak, birini çirkin bir şey isnat etmek, uyuz olmak, uyuz yayılmak, günah, vadi kıyısı, diyet, eziyet, işkence, cinayet, kötülük çirkin iş,  öfkeden kişinin renginin değişmesi

ARAŞE:عرش

Gölgelik yapmak, çardak kurmak, evi bina etmek, taht yapmak, meyletmek, sapmak, hayran kalmak, bir işi geciktirmek, mülk, izzet, şeref, şan, işin kıvamı, ikamet etmek. inşa etmek  kafes yapmak (üzüm şarabı için), asma sapı yapmak, çatıyı yükseltmek (bir ev veya yapı), yerleşmek taht, çardak, köşk, çatı, güç , egemenlik.

ARAYE : عري

Elbisesini çıkarmak, soyunmak, çıplak olmak, tamamen asılsız olmak, aslı aslan olmamak, açık hava; kendini örten şeyden soyutlanma, arkadaşından uzaklaşıp yardım etmemek, bir çirkin iş irtikap etmek, saha, kenar, soğuk, evin avlusu, düz ve geniş yer.

AREME : عرم

Bir şeyi toplamak, istif etmek, dizmek, şiddetli, güçlü, kuvvetli,  set, bent, büyük/ muazzam ordu, Huyun kötü ve sert olmasıdır, bu, eylemle dışa yansıması, zor işler/felâket seli, yığın; büyük kütle, miktar, muazzam, çok büyük ordu.

ASÂ :عصى

Asi olmak, emre itaatsizlik etmek, inat edip emre muhalefet etmek, damarın kanı kesilmemek, kanama olmak, karşı gelmek, müşkül güç zor olmak, şifası güç müzmin hastalık.

ASÂ-ASEVE : عصا

Değnekle vurmak, yarayı sarıp bağlamak, insanları hayra veya şerre ait bir şey için toplamak, mülayim tabiatlı, nazik, ayrıldı birlik bozuldu, uyardı, ikaz etti, büyük işi geliştiren küçük iş, değer  asa, değneğe dayanma, isyan etmek, baş kaldırmak, zor,güç, imkansız

ASÂ-ASEYE: عسي

Ca’mid fiil, ihtimal ki, umulur, ola ki, belki, olabilir, arzu ve ümit etmek, olayazdı, işe uygun, münasip, layık, yakışır

ASÂ: عثا

Çok ifsat etmek, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmak, fesatta, küfür ve kibirde ileri giden