SAĞARA: صغر
Küçük olmak, hakir olmak, bir kimseyi horlamak, minimum, ufak ince şey, zül ve hakarete razı dayanıklı adam
Küçük olmak, hakir olmak, bir kimseyi horlamak, minimum, ufak ince şey, zül ve hakarete razı dayanıklı adam
Su akmak, gölge bir tarafa doğru yürümek, yeryüzünde gezip yürümek, seyahat, oruca devam etmek, genişlemek, bol almak, sabah açılmak yayılmak, turist, akan, çizgili yol, mescide bağlı olmak.
Yaşlanmak, ihtiyar olmak, bitki kuruyup liflenmek, şeyhlik, şeyhin mansıbı, kötü namlı ve rezil yapmak,ayıplamak,kocamak, şah, reis.
Sesi yükseltmek,sesin yarılması,çığlık, korku,bağırış, yarmak, kurutmak,bitki vs. yarılıncaya kadar kurumak, bitki bitirmez kurak arazi, çatlamak, çiçeği açmak, ay doğup aydınlık olmak.
Biriyle ülfet edip yar ve hemdem olmak,arkadaş, dost edinmek, korumak, men etmek, boyun eğmek, bir şeyin maliki, eş, zevce, itaatkar, yosun tutmuş su, kabuğu soyulmuş dal,çok fazla birlikteliği olan, ashap, ehli, sahibi, musahabe(birlikteliğin uzun olması), sahabe.
Bir yer çok kayalık olmak, büyük kaya, kupa, demirin birbirine vurma sesi, sert taş.
Bir şeyi ateş vs.de eritmek, yaklaştırmak, damat, komşuluk, nesep veya evlilikle yakınlık kurmak, hısım, eriyen yağ, sigorta.
Taksi vs.yi sürmek, ifade etmek, rüzgar toprağı savurmak, bir şeye tabi olmak, boyun eğmek, sürülmek, bacak, baldır, taşımak, nakletmek, şoför, malı pazara çıkarma, çarşı, Pazar, sevk edenler, sürücüler, davar sürülen değnek, gütmek, serbest piyasa
Bir şeyi yarmak, nehrin mecrasını kazmak, yeri sürmek, bir iş birine pek güç gelmek, birini zahmet ve meşakkate uğratmak, dostluğu yarıp düşmanlık etmek, parçalamak, bölmek,iş açığa çıkmak, fecir zuhur etmek, parlamak, mütekebbir kendinde olmayanı var diye iddia eden.
Müsabakayı kazananın ardından gelmek, dua etmek, Aklın Allah’a yükselmesi, yakmak için ateşe atmak, ateşte ısınmak, ateşle tutuştu, diriliş. Dua, namaz, rahmet, Yahudi tapınağı, havra, yarışta birinci geleni takip eden(ikinci), bir işin şiddetini tatmak, cephe, bereketine rahmetine bürünmek. İbadet, yalvarma, rica, niyaz, müracaat etmek, yalvarmak, rica etmek; çağırmak, seslenmek..