Okuyuş

Kelimeler

VESABE: وصب

Bir şey devam etmek , sabit olmak, bir işe sarılıp devam etmek , ayrılmamak, iyice yerine getirmek, gerekli olmak, hastalanmak, dertli olmak, ucu bucağı bulunmayan çöl, ağrı.

VESADE : ا وصد

Bir şey sabit olmak, dokumak, evin önü yahut avlusu, kapının eşiği, kapıyı kapatmak, tapu senedi gibi üzerinde sicil yazılan şey, koyun ağılı.

VESAFE: وصف

Bir şeyi nitelemek, tavsif etmek, sıfatlanmak, hizmette pek mükemmel olmak, bir şeyle bilinmek, diğerlerinden fark edilmek, sıfat, nitelik, kalite, durum, ismi fail, ismi meful, müşebbehe ve ismi tafdil,

VESALE:وصل

Bir şeye varmak, ulaşmak, birine haber vs. ulaştırmak, ihsan etmek, iyilik etmek, mal vermek, akrabasıyla ilgilenip ,ihsan edip üzerine düşen görevi yapmak, eklemek, bir şeyi diğer bir şeye birleştirmek, ulaşmak, iplik yumağı, rabıta, erişmek, kondüktör, vuslat yeri, irtibat ,alaka. On batın birbiri ardınca doğuran deve, koyun ve keçiden yedi batın ikiz olarak doğuran , mamur ve müreffeh tarlası otlağı çok olan yer,

VESAYE: وصى

Efendi ağa iken düşkün hale gelmek, bir şeyi diğerine bağlamak, bitiştirmek,  vasi tayin etmek, emanet etmek, Üzerine gerekli kılmak, bir şeyi yapmasını  emretmek, vasiyet etmek, birine bir şey vermek,

VESEA : وسع

Allah birinin rızkını genişletmek, bollaştırmak, dar olmamak, içine alıp sığdırmak, kuşatmak, gücü yetmek, zenginlik, servet, ferahlık, genişlik, kuvvet, takat, bolluk, meydan, geniş yer.

VESEKA: وثق

Güvenmek, itimat etmek,   kuvvetli dayanıklı ve sağlam olmak, biriyle anlaşmak, bir şeyi bağlayacak ip , ahd, and, sağlam bağlayan bağ, ip.                             

VESELE : وسل

Yaklaşmak, kendini Allah’a yaklaştıran bir iş yapmak, bir vasıta ile yaklaşmak, istirham etmek, gerekli, lazım, rütbe, pay, melik yanında itibar, menzile yaklaşma, vuslat.

VESEME: وسم

Dağlamak, damgalamak, iz bırakmak, işaretlemek, baharın ilk yağmuru yere düşmek, işaretlenmek, damga, nişan, alamet, vakit, büyük insan topluluğu, bir şeyin zamanı, güzel yüzlü, güzellik,  hacıların toplandıkları yer, zaman.

VESENE : وثن

Kendisine tapılan taş, artırmak, put, putperest,  kuvvetli olmak, bakiye kalmak, bir yerde ikamet etmek, çok mal toplamak, yağmur yağmak.