BEHALE: بخل
Cimri olmak, men etmek, vermemek, cimri, hasis.
Cimri olmak, men etmek, vermemek, cimri, hasis.
Deniz, yeri yarmak, çukuru genişletmek, korkudan şaşırmak, hastalıktan suya doyamamak, denize açılmak, ilim servet vs.de derinleşmek, okyanus, buhran, krizi koma, geniş yer.
Eksik yapmak, aldatmak, zulmetmek, ayıplamak, gözünü çıkarmak, hakkını eksik vermek, parmaklar, gövde sinirleri, noksan , ucuz.
Güzelliğin ve sevincin ortaya çıkması, sevinmek, sevindirmek, güzelleştirmek, çiçekleri ve yeşilliği çok güzel olmak, ihtişamlı. görkemli, mutluluklar, sevinçler, eğlenceler; gösterişli, görkemli şeyler; parlaklık şaşaa, görkem.
Yerleşip oradan ayrılmamak, kapalı açık olmayan, dört ayaklı yırtıcı olmayan hayvan, insanın dışındaki bütün hayvanlar, koyun, karışık, anlaşılmaz hale getirmek, müphem, kapalı, anlaşılmaz.
Dehşete düşürmek, hayret ettirmek, bühtan etmek iftira etmek, şaşırtmak, yalan söylemek.
Muhtaç olmak, yoksul olmak, kuvvetli şiddetli olmak, musibet, bela, iğrenmek ve üzülmek, meşakkat, kuvvet, güç, harp, şiddet, sıkıntı, felakete uğramış zavallı, talihsiz, bedbaht, ne kötü, ne fena, öne geçmek.
Gitmek, süratle gitmek, yer, mevki, mahal, parsel, arazi parçası, bölge, cilt alacalı olmak, bir şeyle yetinmek, serap, kurak ve kıtlık yıl, afet, musibet, uyanıklık, akıllı kişi, dikkatli kuş.
Devam etmek, sabit olmak, kalmak, baki kalmak, bakmak, gözetmek, acımak, merhamet etmek, kurtarmak, terk etmek, bırakmak, bir şeyden arta kalmak, fani olmayan, bakiye, süreklilik.
Doğuştan dili tutuk olmak, ahraz, aklının zayıflığından dolayı söz söyleyemez hale gelmek, cehaletten veya kasten konuşmamak, dilsiz.