Okuyuş

Kelimeler

ACEZE :عجز

Bir şeyden aciz kalıp güç yetirememek, kadın ihtiyar yaşlı olmak, öne geçip tutulmamak, aciz bırakmak, birini bir şeyden geciktirerek alıkoymak, başkasının aczine sebep olan güvenilir ve mutemet tarafına meyletmek, bir şeyin gerisi, beşerin benzerini görmekte aciz olduğu şey, mucize.

HACEZE : حجز

iki şey arasını ayırmak, bırakmamak, engel olmak, uzak tutmak; tıkamak, kapamak, kesmek. önünü kesmek, ayırmak, izole etmek, ulaşılamaz yapmak,  ayrı koymak, perde olmak, alıkoymak, gözaltına almak, hicaz. Arap Yarımadasının batısında, Kızıldeniz sahilindeki bir bölge, toplanmak, bir şeyi kucakta götürmek, savaşın durmasını sağlamak, dalkıran, zorluklara sabırlı metin kişi.

RACEZE : رجز

Rüzgar devam etmek, gök ardada gürlemek, günah, azap ve ceza, putlara tapma, pislik, necis, şirk, şeytan vesvesesi, deve kalkarken ayakları hastalıktan ötürü titremek, recez bahrinden şiir.