Kelime Açıklamaları
ZÂNE:زان
Birini güzelleştirmek, süslemek, zimmetlenmek, ziynet eşyası, donatmak, bezenmek, hoş manzaralı olan şey, berber, kuaför, dekoratör. Hem dünyada hem ahirette insanı hiçbir durumda kusurlu yapmayan şeydir, ama insanı bir açıdan süsletip başka açıdan süslemeyen şey de kusurdur..
HAYELE: خيل
Zannetmek, hayal etmek, sanmak, yer çeşitli bitkilerle bezenmek, bulut yağmuru yağdırayazmak, bir şeyi örtmek, kibirlenmek, bir şeyi hayal tasavvur etmek, vehim, zan, insanın kendinde bir üstünlük olduğunu hayal ederek büyüklük taslaması, at, at sahibi, aynada suret, süvari, hayal, hayal, kibir, atlı, layık, çadır.
BEĞALE: بغل
Baba cihetinden neslini karışık saymak, katır gibi neslini karışık göstermek, yürümekten yorulmak, katır(atla eşeğin veya eşekle kısrağın birleşmesi sonucu meydana gelen çandır hayvan),katırcı.
HAMERA: حمر
Eşek, eşek sahibi, zebra, yaban eşeği, bir şeyi sıyırmak, kırmızı, bir şeyi kırmızıya boyamak, zorluk, mihnet vs. şiddetlenmek, kan rengi, altın , safran, katil olayı, şiddetli ölüm.
RAKEBE: ركب
Dizine vurmak, hayvanın üzerine çıkmak binmek, binek, yolda yürümek, takip etmek, izlemek, kendi başına buyruk olup düşüncesiz olmak, günah işlemek, yakışıksız iş işlemek, gemiye binmek, bindirmek, bazısını bazısının üzerine koymak, taciz etmek, rahatsız etmek, sıkıştırmak, biniş, semer.