Kelime Açıklamaları
CENNE: جن
Gece kararmak, kefenlemek, örtmek, kapatmak, akıl zail olmak, , bitki uzayıp kalınlaşmak, karanlık basıp örtmek, cin, saklanmak, gizlenmek ,cinnet, cenin, bir çeşit yılan, kalp, her şeyin içi, gizli iş, ruh, gençliğin başlangıcı, kabir, ölü, kalkan, siper, kadının baş ve yüz örtüsü, cennet, küçük bahçe.
HÂLE: حال
Bir halden diğer hale geçmek, değiştirmek, bir şeyin değişime uğrayıp başkasından ayrılması, üstünden bir yıl geçmek, çevirip kuşatmak, bir şeyin dolayı, çevresi, iki şey arasındaki engel, ayrılık, imkan, perde germek, tuzak, takriben.*
BEŞERA : بشر
Sevinmek, müjdelemek, müjdelemeyi istemek, beşer, insanlık, dış deri, belirti, yağmur müjdeleyen rüzgar, sevinçli haber
RACÂ: رجا
Ummak, ümit etmek, korkmak, konuşurken tutulmak, kuyu-gök ve benzeri şeylerin kenarı, tehir etmek, geri bırakmak, rica, taraf, yan, dilek, niyaz.
HALEDE: خلد
Devam etmek, uzun müddet kalmak, yaşlanıp kocamamak, bir yerde ikamet etmek, ebedi, devamlı kılmak, ebedileşmek, hatır, gönül, kalp, geç kocamak, bir yerde ikamet etmek, ebedi, ebedileştirmek, hatır, gönül, kalp, köpek, ölümsüz, yaşlı fakat dinç
BEHARA:بحر
Deniz, yeri yarmak, çukuru genişletmek, korkudan şaşırmak, hastalıktan suya doyamamak, denize açılmak, ilim servet vs.de derinleşmek, okyanus, buhran, krizi koma, geniş yer.
BAĞIYE: بغي
Ne olduğunu anlamak için iyice bakmak, haddi aşmak, ileri gitmek, yanlış haksız davranmak, azgınlık etmek, istemek, arzu etmek, aramak, uygun olmak, layık olmak, gerekmek, yakışmak, isyan , kibir, fesat, çok yağmur, kanundan dışarı taşmak, haktan ayrılmak, istemek, zulüm, kendi için bir şeyi istemesini arzulamak, cinayet, suç.
VEHAYE:وحى
Sürat etmek, ilham etmek, işaret etmek, birine elçi göndermek, birinin anlamasını istemek, acele etmek, sormak, Allah tarafından ilham olunan, ses,vahiy, efendi, melik, melek, ateş.,kalbe korku endişe düşmek, dost, muhip, seven, her şeye sevgisi çok olan,
ELEHE: اله
Zatı ilahiyyenin sıfatları, mabutluk, kulluk etmek, korumak, sığınmak, iltica etmek, ikamet etmek, tanrı addetmek, tapınılan her şey, uluhiyet, ilah derecesine çıkarma, kainatın yaratıcısı Rab Teala, otorite.
MEDDE: مد
Bir şeyi yaymak döşemek, birine yardım etmek, desteklemek, askere yardım ile imdat eylemek, imdat, müddet. Allah ömrünü uzun kılmak, harfi uzatarak okumak, artırmak, bir şeyin vadesini uzatmak, medet istemek, bir şeyi çekip uzatmak, materyalist, materyal, unsur, adet, itiyat, vakit, zaman, mürekkep, gübre, sel.
NEFEDE : نفد
Bir şeye varmak, yok olmak, tükenmek , gitmek, bir şeyi tüketmek, malı yok olup azığı sona ermek, bütün gücünü sarf etmek, yokluk, fanilik, bir iş yada söz neticelenmek, ulaşmak, hükmü icra etmek.
FEREDESE : فردس
Cennetlerden birinin adı, üzüm bağı, birini hissetmek, şiddetle yere atmak, yere yayılmak. zengin ve çeşitli türlerde üretmek için genişlik, düşünceli geniş, rahat, geniş bir yelpaze alın. Sepeti doldurmak, bereketli toprak, bir bahçede olması gereken her şeyi barındıran bahçe, meyve bahçesi, verimli vadi, cennetin en güzel yeri.