13.05.2019
وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إِلَّا بِلِسَانِ قَوْمِهِ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ ۖ فَيُضِلُّ اللَّهُ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Biz, her görevliyi kendi kavminin diliyle görevlendirdik ki onlara beyan etsin. Allah dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni yola iletir/aydınlatır. O izzet, hüküm ve hikmet sahibidir.
Kelime Açıklamaları
BÂNE : بان
Açık olmak, açıklamak, izah etmek, belli olmak, meydana çıkmak, güzel ve etkili söz söyleme, açık delil, ayrılmak, uzaklaşmak, muhalefet etmek, tanımak, meydana çıkmak, aşikar. Fark, vuslat, ıraklık, açık delil , hüccet. ara, araştırmak, arada, iki şey arası, fesat, düşmanlık.
LESENE: لسن
Birini diliyle dillemek, kötü anmak, konuşmada birini yenmek, fasih olmak, birinin sözünü diğerine söylemek, tebliğ etmek, dil, lisan, söz.
Önceki
Sonraki