13.05.2019
الَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الْآخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ۚ أُولَٰئِكَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ
Ki onlar, dünya/yakın hayatı ahirete/geleceğe tercih ederler, Allah'ın yolundan alıkoyar ve onun eğrilmesini isterler. İşte onlar, derin bir sapıklık içindedirler.
Kelime Açıklamaları
SADDE:صد
Alıkoymak, menetmek, yüz çevirmek, çevirmek, set koymak, engellemek, püskürtmek,, el çırpmak, dağ, ayrılık, suya varılacak yol, irin cehennem yiyeceği.
ÂCE:عاج
Meyletmek, eğmek, bükmek, çarpık, eğri olan. Bir yerde ikamet etmek, dönmek, geri dönmek, yol virajlı kıvrımlı olmak, eğrilik, kötü huylu zor gidişatlı olan
BEADE:بعد
Uzak olmak, uzaklaşmak, ölmek, helak olmak, derinleşmek, haddi aşmak, hayırdan uzak kılmak, ayrılmak, biri diğerini uzaklaştırmak, hain, bundan sonra, uzaklık, görüş, fikir.
HABBE: حب
Sevmek, istemek, meyletmek, sevgili olmak, ekinin taneleri belirmek, kap dolmak, hoşlanmak, tercih etmek, üstün tutmak, bencillik, dostça, aşık, mahbup, egoist, muhabbet.çiçeklerin tohumu, danei başakta buğday tanesi, hububat.
Önceki
Sonraki