Okuyuş

NAHL SURESİ:46. AYET

NAHL SURESİ:46. AYET

03.12.2019

اَوْ يَأْخُذَهُمْ ف۪ي تَقَلُّبِهِمْ فَمَا هُمْ بِمُعْجِز۪ينَۙ

 Yahut dolaşıp dururlarken kendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Onlar, aciz bırakan da değillerdir.

Kelime Açıklamaları

KALEBE: قلب

Bir şeyin altını üstüne getirmek, alt üst etmek, bir şeyi geriye döndürmek, çevirmek, denemek, tecrübe temek, inkılap, devrim, değişme, kalp, bir şekilden başka şekle çevrilmesi , döndürülmesi, bir işi bırakmak, geri dönmek, çekilmek, hile ,entrika, suyu hiç bitmeyen kuyu, burma bilezik, incelemek, teftiş etmek, gözden geçirmek, karıştırmak, değişmeye müsait, çabuk değişen, değişme, samimi, içten, bir şekilden başka şekle çevrilmesi , döndürülmesi, bir işi bırakmak, geri dönmek, çekilmek, hile , entrika.

 

 

EHAZE: اخذ

Bir şeyi almak, sahip olmak, edinmek,  tutmak, taklit, yakalamak, galebe etmek, kahretmek, alıkoymak, menetmek, engel olmak, ipnotizma, taklit,  ayıplamak, azarlamak, suçu karşılığı cezalandırmak, yol, usul, ilmin membaı, kaynağı.

ACEZE :عجز

Bir şeyden aciz kalıp güç yetirememek, kadın ihtiyar yaşlı olmak, öne geçip tutulmamak, aciz bırakmak, birini bir şeyden geciktirerek alıkoymak, başkasının aczine sebep olan güvenilir ve mutemet tarafına meyletmek, bir şeyin gerisi, beşerin benzerini görmekte aciz olduğu şey, mucize.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu