Okuyuş

HUD SURESİ: 82. AYET

HUD SURESİ: 82. AYET

09.09.2018

فَلَمَّا جَاء أَمْرُنَا جَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهَا حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ مَّنضُودٍ ﴿٨٢

Emrimiz gelince oranın üstünü altına getirdik, üzerine de taş yağdırdık: Çamurdan pişmiş,  hazırlanmış, istif edilmiş.

Kelime Açıklamaları

CEALE : جعل

Kelimesi:Allah yaratmak, yapmak ve işlemek, koymak, vaz ‘etmek, kılmak, zannetmek, Bir şeye  fiyat koymak, paha biçmek, değiştirmek, tayin ve tespit etmek, göndermek, memur kılmak, söylemek, inandırmak, ikna etmek, ayırmak, bölmek, tutmak, ücret, ödeme,  taksit,  ödül , mükafat bir halden bir hale çevirmek.

ALÂ: علا

Yüksek olmak, kibirlenmek, gücü yetmek, yükselmek, yukarı çıkmak, tek başına yapmak,  galip gelip kahretmek, ilave, artık, zam, gel, gelin demek, azamet, , şeref, kadri yüce, şerefli, ilave, artık, fazla, en üst makam, derece, en üstte olan. 

SEFELE:سفل

Alçalmak, inmek, yukarısından aşağısına inmek, üstünden dibine inmek, insanların aşağı ayak takımı, her şeyin aşağısı.

METARA: مطر

Yağmur yağmak, yere dökülen su, at sürat yapmak, kuş süratle konmak, kabı doldurmak, bir şey yüksek olmak, alıp götürmek, başını yere eğip susmak, gitmek, sabretmek, adet, yağmur isabet etmiş olan.

HACERA: حجر

Taşlaşmak, taş, kibrit taşı, taşların etrafını kuşattığı yer-şey, taşta bir şeyin içinde koruyucu nitelik , akıl da denmiştir çünkü insan akıl sayesinde nefsinin her istediğini yapmaktan kendisini koruma imkanına kavuşur, birini sıkmak, sıkıştırmak, daraltmak, oda edinmek, birine cüret edip saldırmak alay etmek, göz çukuru, haram, engel, taraf, kenar, fosil, korunmuş, dokunulmaz,  gümüş nitratı.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu