Okuyuş

HUD SURESİ: 101. AYET

HUD SURESİ: 101. AYET

28.09.2018

وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ وَلَكِن ظَلَمُواْ أَنفُسَهُمْ فَمَا أَغْنَتْ عَنْهُمْ آلِهَتُهُمُ الَّتِي يَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ مِن شَيْءٍ لِّمَّا جَاء أَمْرُ رَبِّكَ وَمَا زَادُوهُمْ غَيْرَ تَتْبِيبٍ ﴿١٠١

Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar, kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiği zaman, Allah'tan başka çağırdıkları ilahları, kendilerinden hiçbir şeyi savamadı ve onların ziyanlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı!

Kelime Açıklamaları

ZÂDE : زاد

Artmak, çoğalmak, müzayedede fiyat artmak, zait yeterinden fazla, gerekli değil, apandisit çıkıntısı, apandisit, diyafram, ziyade, ilave, fazla artırma, ileri gitme.

ĞANÂ:غنى

Malı çok olmak, zengin olmak, bir şeyle iktifa edip başkasına muhtaç olmamak, yaşamak, dirlik sürmek, fayda vermek,  dostluğunda daim olan, şarkı, ehlinin ikamet edip sonra göçüp gittikleri ev.   doymak, varlıklı olmak, malı - mülkü çok olmak, ihtiyacı olmamak, hiçbir şeye muhtaç olmamak, kendi kendine yetmek, yetkin ve yeterli olmak, refah içinde yaşamak. Bir yerde ikamet etmek, hayatiyetini sürdürmek.

DAÂ:دعا

Birini çağırmak, bir şeyin gelmesini istemek, davet, teşvik etmek, dua etmek, iddia etmek, binayı tamamen yıkmak, davete icabet etmek, desteklemek, takviye, gerektirmek, yemin , ziyafet, harp çığırtkanı, kışkırtıcı, çağrışım, zayıf, harap, viran, yıkılacak gibi; neredeyse çökecek) düşecek, eğik, meyilli.

TEBEBE:تبب

Kesilmek, helak olmak, hüsrana uğramak, zayıflamak, ihtiyarlamak, hakkını az vermek, ziyan, hasar, noksanlık,şiddetli hal, kötü durum.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu