Okuyuş

HUD SURESİ:100. AYET

HUD SURESİ:100. AYET

28.09.2018

ذَلِكَ مِنْ أَنبَاء الْقُرَى نَقُصُّهُ عَلَيْكَ مِنْهَا قَآئِمٌ وَحَصِيدٌ ﴿١٠٠

Bu sana anlattıklarımız, o kentlerin haberlerindendir. Onlardan kimi hâlâ ayakta, kimi de biçilmiştir.

Kelime Açıklamaları

NEBEE:نبئ

Yüksek olmak, haber vermek, hafifçe seslenmek, haber iletmek, bildirmek, soruşturmak, yeni olay, bir yerden diğer yere  girip çıkan açık ve geniş yol, peygamber,  yüce olmak, yüceltilmek , konum ve değeri yüksek olmak. Yeryüzünde çıkıntı, kabartı, yüksek mevki ya da saygınlık, besbelli, apaçık yol. Başka bir bölgeden, toprak parçasından gelen akarsu, Bilgilendirmek, bildirmek, çağırmak, alçak sesle dile getirmek. Bilgi, haber, anons, ilan, duyuru; hikaye, büyük ve önemli haber, kendisinden büyük fayda sağlanan ve ilim alınan haber.
Nebî sözlükte “haber veren; mertebesi yüksek olan; açık seçik yol” anlamlarına gelir.

HASADE : حصد

Ekini biçmek, kavmi öldürmek helak etmek, ip vs.yi  sağlamca bükmek yapmak, insanlar her taraftan gelip birikmek, biçilmiş ekin, ağacın meyvesi, hasat, tarla, faydasız, hayırsız artık söz.

KASSA:قصص

Bir şeyi kırmak, kesmek, ölü birine yakın olmak, birine bir haberi anlatıp bildirmek, izini takip etmek, kısas hakkını almak yahut istemek, tetebbu edip araştırmak izini sürmek, kısas, ikab, ceza, ödeşme, makas, hikaye, destan, cümle,  durum, haber, iş,  ses.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu