25.12.2018
وَكَذَلِكَ مَكَّنِّا لِيُوسُفَ فِي الأَرْضِ يَتَبَوَّأُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَاء نُصِيبُ بِرَحْمَتِنَا مَن نَّشَاء وَلاَ نُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ ﴿٥٦
Böylece biz Yûsuf'a yeryüzünde imkanlar verdik. Orada dilediği yerde konaklardı. Biz, dilediğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız, güzel davrananların ecrini zayi etmeyiz.
Kelime Açıklamaları
BÂE: باء
Dönmek, döndürmek, itiraf etmek kabullenmek, hal, menzil, konak, durum, çevre, ikamet edinmek, yurt edinmek, eskilik Evet, harfi tasdik, cevabın müspet olduğuna işaret eder. Genellikle menfi sorudan sonra kullanılır. istihama cevap olarak gelir
SÂBE:صاب
Ok hedefe isabet etmek, yağmur çok yağmak, doğru bir iş işlemek veya doğru söz söylemek, göndermek, salmak, hatayı düzeltmek, doğruluk. yüksek yerden aşağıya doğru ağıp inmek, isabet etmek , erişmek, dokunmak, üzerine afet musibet gelmek, yağmurlu bulut, şiddetle dökülen yağmur, kötülük etmek.
ZÂA: ضاع
Telef ve helak olmak, kaybolmak,zayi olmak, kaybetmek, aç çoluk çocuk sahibi olmak, fakir.
HAYESE: حيث
Zarfı mekân ve zarfı zaman olup zamme üzerine mebnidir, her nerede, şöyle ki, oysa,yerden , yönden.
Önceki
Sonraki