25.12.2018
وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ فَلَمَّا جَاءهُ الرَّسُولُ قَالَ ارْجِعْ إِلَى رَبِّكَ فَاسْأَلْهُ مَا بَالُ النِّسْوَةِ اللاَّتِي قَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ إِنَّ رَبِّي بِكَيْدِهِنَّ عَلِيمٌ ﴿٥٠
Kral: "Onu bana getirin." dedi. Elçi, Yûsuf'un yanına gelince: "Efendine dön de ona sor, kendi güçlerini parçalayan o kadınların durumu neydi? Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını biliyor", dedi
Kelime Açıklamaları
GATAA :قطع
Kesmek, birbirinden ayırmak, terk etmek, arkadaşlığı bırakmak, birini delil ve burhan ile susturmak ,küsmek alakasını kesmek, geceden bir kesit, son hudut, sesi kesilmiş adam, meyveyi devşirmek, sıla-i rahimi terk etmek, nehir kurumak, aralarındaki sevgi ve dostluk bağının kesildiğini gösteren nişane
SEELE: سئل
Sormak, sual etmek, bir şeyi birinden istemek, mesuliyet(sorumluluk
BÂLE: بال
Yağ vs. erimek, işemek, hal, hatır, hafıza, kalp, balina, üzüntülü, rahat değil, niçin?, ciddi, şişe, idrar yolu, bevliye, birine bir şeyde üstün gelmek, fark, iki şey arasında ki mesafe, fazilet, meziyet.
Önceki
Sonraki