VEKAYE: وقى
Allah birini kötülükten muhafaza etmek,Allah’ta korunmaya girmek, takva, bir şeyi ıslah edip düzene sokmak, bir şeyi korumak, görüp gözetmek, bir şeyden sakınmak, Allah ikabından (güç , kuvvet, kudret , hile , azap, ceza, ) korkmak, korunmak, çekinmek ,Allah’tan korkan ,himaye, ezayı def etme, kendisiyle bir şey saklanan.
EMERA:امر
Emir, vali, bey, kumandan olmak, emretmek, buyurmak, bir işin yapılmasını istemek, emretmek, talimat vermek, yönetmek, çoğaltmak, tamam olmak, amir, emre uyan, talep, istek, danışmak, meşveret etmek, kongre, danışma kurulu heyeti. Komuta, yönetici , hakim , otorite ,iktidar ,egemenlik, danışmanlık , istişare ,bekletme, şaşılacak şey, acaib, tuhaf, zor iş, fazlalık, ziyade, bereket. emir, buyruk. hal, durum, iş, olay, konum.
NEZERA:نذر
Bir şeyi üzerine gerekli kılmak,, adamak, nezredilen.kişinin kendisi için zorunlu olmayan bir şeyi olması için kendisine zorunlu kılmasıdır, adamak, adanmak, bir şeyi bilip sakınmak, ihtiyatlı davranmak, korkutmak, sakındırmak, dikkat çekip bildirmek,