EMERA:امر
Emir, vali, bey, kumandan olmak, emretmek, buyurmak, bir işin yapılmasını istemek, emretmek, talimat vermek, yönetmek, çoğaltmak, tamam olmak, amir, emre uyan, talep, istek, danışmak, meşveret etmek, kongre, danışma kurulu heyeti. Komuta, yönetici , hakim , otorite ,iktidar ,egemenlik, danışmanlık , istişare ,bekletme, şaşılacak şey, acaib, tuhaf, zor iş, fazlalık, ziyade, bereket. emir, buyruk. hal, durum, iş, olay, konum.
FÂKA: فاق
Bir şeye üstün gelmek, üzerine çıkmak, şeref ve fazilette başkasına galebe etmek, hasta iyileşmek, kıtlıktan sonra bolluk ve ucuzlık olmak, birini diğerine üstün tutmak, her şeyin güzidesi ve iyisi , iki sağım arasındaki zaman.