Okuyuş

İSRA SURESİ 85-89. AYETLER

İSRA SURESİ 85-89. AYETLER

10.08.2020

وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الرُّوحِۜ قُلِ الرُّوحُ مِنْ اَمْرِ رَبّ۪ي وَمَٓا اُو۫ت۪يتُمْ مِنَ الْعِلْمِ اِلَّا قَل۪يلًا(85

 

وَلَئِنْ شِئْنَا لَنَذْهَبَنَّ بِالَّذ۪ٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ ثُمَّ لَا تَجِدُ لَكَ بِه۪ عَلَيْنَا وَك۪يلًاۙ(86

 

اِلَّا رَحْمَةً مِنْ رَبِّكَۜ اِنَّ فَضْلَهُ كَانَ عَلَيْكَ كَب۪يرًا(87

 

قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ هٰذَا الْقُرْاٰنِ لَا يَأْتُونَ بِمِثْلِه۪ وَلَوْ كَانَ بَعْضُهُمْ لِبَعْضٍ ظَه۪يرًا(88

 

وَلَقَدْ صَرَّفْنَا لِلنَّاسِ ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۘ فَاَبٰٓى اَكْثَرُ النَّاسِاِلَّا كُفُورًا(89

85)  Sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh, Rabbimin emrindendir/işindendir. Size ilimden pek az bir şey verilmiştir."

86)  Andolsun dilersek sana vahyettiğimizi de tamamen gideriveririz, sonra bize karşı kendine bir vekîl de bulamazsın

87)  Ancak, Rabbinden bir rahmet müstesna. Kuşkusuz, O'nun sana lütfu/fazlı pek büyüktür.

88)  De ki: "Andolsun eğer insanlar ve cinler bu Kur'an'ın/okuyuşun bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine arka olsalar yine onun benzerini getiremezler.

89)  Muhakkak ki biz, bu Kur'ân'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu küfürden vazgeçmedi.

Kelime Açıklamaları

VECEDE: وجد

 İstediğini bulmak, elde etmek, bilmek, üzülmek, öfkelenmek, zengin mal sahibi olmak, kainat, yaratmak.Kaybettiklerini bulmak, algılamak, elde etmek, herhangi birini veya herhangi bir şeyi bulmak.

CENNE: جن

Gece kararmak, kefenlemek, örtmek, kapatmak, akıl zail olmak,  , bitki uzayıp kalınlaşmak, karanlık basıp örtmek, cin, saklanmak, gizlenmek ,cinnet, cenin,  bir çeşit yılan, kalp, her şeyin içi, gizli iş,  ruh, gençliğin başlangıcı, kabir, ölü, kalkan, siper, kadının baş ve yüz örtüsü, cennet, küçük bahçe.

KEFERA:كفر

Allah’ı inkar etmek, örtmek, , bürümek, ziraatçının tohumu toprağa gömmesi, tanıyıp anladıktan sonra başkasının ulaşmasına engel olmaya çalışması, karanlık gece ,zırh, nankörlük,  çiçek tomurcuğu yuvası, asmanın önce çubuğu yarıp çıkarırken kapçık yerinde olan pek küçük yaprağı, toprak, kabir, uzak yer, gecenin siyahlığı, gemiyi ziftleme, zift, günahları örten ve izale eden sadaka, oruç, vs. gibi, kefaret,

EMERA:امر

Emir, vali, bey, kumandan olmak, emretmek, buyurmak, bir işin yapılmasını istemek, emretmek, talimat vermek, yönetmek, çoğaltmak, tamam olmak, amir, emre uyan, talep, istek, danışmak, meşveret etmek,  kongre, danışma kurulu heyeti. Komuta, yönetici , hakim , otorite ,iktidar ,egemenlik, danışmanlık , istişare ,bekletme, şaşılacak şey, acaib, tuhaf, zor iş, fazlalık, ziyade, bereket. emir, buyruk. hal, durum, iş, olay, konum.

KEBERA:كبر

Bir adam diğerinden yaşça büyük olmak, ihtiyarlık, yaşlanmak, makam ve mevkide büyük şerefli olmak, bir iş üzerine zor ve ağır gelmek, meşakkatli olmak, bir iş de aşırı olmak, kibirlenmek kendini büyük görmek, ekabir, ululuk, azamet, mülk, megafon.

 

ALEME:علم

Bir şeye işaret koymak, nişan koymak, bilgide ilimde birinden üstün çıkmak, bilmek, hakikati idrak etmek, anlamak, tanımak, bir şeyi yakinen bilip tasdik etmek, öğrenmek, öğretmek, öğrenci. Talebe, bilgin, alim.Âlem, mahlukat, bitki- hayvan vs. sınıfların hepsi, yollarda dikili işaret taşları, bayrak, desen, laik, dini olmayan, mahkemede hüküm sureti.

VEKELE:وكل

Bir işi tamamen birine sipariş edip ısmarlamak, birini kendi görüşüne, haline terk etmek, birini vekil kılmak, bir işte birine itimat edip  güvenmek, bir işte aciz olduğunu gösterip onu yapmayı başkasına verip güvenmek, güven, itimat, tevekkül, vekillik, bekçi,  vekalet, temsilci, koruyucu,

 

SARAFE: صرف

Bir şeyi çevirmek, bir halden başka hale çevirmek,  döndürmek, işçiye yol vermek, harcamak, kelimeleri birbirinden çekim yapıp türetmek, açıklamak, beyan etmek, tekrar tekrar açıklamak, izah etmek,  işe yön vermek, idare etmek,  ayrılmak, vazgeçmek, terk etmek, sarraf, halis, sırf, kırmızı boya, kurşun, tecrübeli görmüş geçirmiş, tövbe, köpüğü durulan –sakinleşen süt.

RAHEME:رحم

Birine merhamet etmek esirgemek,  affetmek, bağışlamak, rahim, akraba , akrabalık bağları, hayır iyilik ve nimet, severek ve acıyarak korumak, merhamet, rahmet edilene iyilik yapmayı gerektiren bir hassasiyet/duyarlılık, incelik, duyarlılık, ihsan, rahim, döl yatağı, akrabalık,  yakınlık, birinin hükmü altında olmak, Rahman-rahmeti bol olan, esmaül hüsnadan, merhum, rahmetli.

ZEHEBE:ذهب

Yürüyüp gitmek, geçip gitmek, ölmek, yönelmek, kabul etmek, gidermek, izale etmek, iletmek, götürmek, altın

VEHAYE:وحى

Sürat etmek, ilham etmek, işaret etmek, birine elçi göndermek, birinin anlamasını istemek, acele etmek, sormak, Allah tarafından  ilham olunan, ses,vahiy,  efendi, melik, melek, ateş.,kalbe korku endişe düşmek, dost, muhip, seven, her şeye sevgisi çok olan,

ZAHERA:ظهر

Bir şey gizliyken açığa çıkmak, galip olmak, ele geçirmek, açık olmak, haberdar olmak, galip olmak, ele geçirmek, kahretmek, sırtının arkasına koymak, yardımlaşıp arka çıkmak,  desteklemek, aldırmayıp ihmal etmek, bir şey ayan aşikar kılmak, ilan etmek, izhar etmek, karısına zihar  yapmak, bir işe vakıf olmak, himaye etmek, öğle vakti, arka, sırt, bir işe vakıf olmak, birinin kavmi

CEMEA:جمع

Dağınık şeyi toplamak, biriktirmek, Cuma namazı kılındı, bir iş üzerinde birleşmek, ittifak etmek, toplamak,  cemiyet, toplantı, federasyon, halk, hepsi, bütün, asker, icma.iki şeyin birleşmesi, bir araya getirmek,

RÂHA: راح

Geceleyin gitmek yahut gelmek, hayvanlar akşama doğru yahut gece ağıllarına girmek, bir işi iki kişi nöbetleşe yapmak, gün şiddetli rüzgarlı olmak, sevinmek, neşelenmek, bir işi elini çabuk tutarak yapmak, nefes almak, Allah merhametiyle birini beladan kurtarmak, dinlenmek, bitki büyüyüp gelişmek, kibirlenmek, cömert, can, ruh, nefis. esintili rahat yer.

ENESE: انث

Kadın dişi doğurmak, güzellikle ve yumuşaklıkla muamele etmek, müennes (dişi) yapmak, yumuşayıp sert olmamak, sert olmayan demir, bitkisi çok çabuk çıkan yer, çok nebatlı düz ova, iki kulak.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu