Okuyuş

İNSAN NEDEN SÜRÜ POLİTİKASIYLA YAŞAR

İNSAN NEDEN SÜRÜ POLİTİKASIYLA YAŞAR

22.09.2021

İNSAN NEDEN SÜRÜ POLİTİKASIYLA YAŞAR

Oysa Allah her bir insana, kendine özgü zekâ, ölçme yeteneği, olayları inceleyip akıl yürütme gücü vermiş. Bunu dikkatlice gözlemlediğimizde eğitimli eğitimsiz, küçük büyük her bir bireyde görebiliyoruz.

Bunun en bariz örneğini ise kıyı bölgelerimizdeki orman yangınlarında keçi çobanı bir teyzenin bakış açısı bize gösterdi. “Hayvancılık küçük gösterilmez, insanlara şehirler yerine hayvancılığa teşvik edilirse keçiler kuru otları yerse hem orman boş kalmaz hem yanacak ot ve yangınların önüne geçilir.

Çalışmak ne kadar da zor geliyor. Az iş çok para. Çok para kazanmak için bütün yollar serbest düşüncesi; acımasız, zalim, bencil, kendi dışında en yakınlarını bile feda edecek bir nesil çıkarıveriyor.

Böyle bir toplumda Hz. İbrahim olabilmek, Hz. Musa olabilmek neden olmasın? Yapılan işlerin komşu, arkadaş, akraba ve de herkes yapıyor diye düşünmeden akıl terazisine koymadan yapılıp cehenneme sürüklenen insanlar arasından ateşi gül bahçesine çeviren bir İbrahim de  biz neden olmayalım. Zalim firavunun zulmüne başkaldıran bir Musa da biz neden olmayalım.

Kendi yaşadığı rahatlığı fark etmeyip hep daha çok isteyen, bütün kazancını, helalini; daha çok, kat kat çok kazanacağım diye, herkes yatırıyor diye bütün varını yoğunu banker vs. yatırıp helal kazancını da kaybeden böyle kaybetmiyor mu? Örnekler o kadar çok ki!

Maalesef farkında olmadan sürü politikasıyla yaşıyoruz. Alışverişimize, ne zaman ne almamız gerektiğine büyük marketler zincirleri karar veriyor. Artık ihtiyaç listesi yapmıyoruz biliyoruz ki bizim için düşünüyor ve ihtiyaçlarımızı onlar belirliyor.

Sağlığımızı da ilaç şirketleri yönetiyor. Önce GDO’lu, paketli, katkılı ürünler sonra hastalık sonra bitmeyen bir tedavi. Toplumumuzun çoğunluğu, genç ihtiyar fark etmiyor, şeker, tansiyon, kolesterol, kalp hastası… Yaşasın ilaç şirketleri! Tonlarca ilaç…

Hastalığın sebebi, yeme, içme, hareketsizlik, stres, bunalım; hiç incelenip bunlara yönelik bir tedavi yok. Artık iyice bariz oldu. Hazır ve yağlı, katkı maddeli gıdaların zararlarını bilmeyen yok. Ama ev hanımları bile kendini yormak istemiyor. Hazır yemek, hazır yoğurt vs. bir o kadar katkı maddesi ve hastalık. Yürüyüş, hareket ve moral en büyük ilaç ama meşakkatli. Al hapını uyuştur vücudu, beyni tamam! Peki, rahmanın bize verdiği bu vücudun bize bir emanet olduğunun farkında mıyız? Ya aldığımız her nefesten sorumlu olduğumuzun?

farkında bir hayat yaşama duasıyla

HANİGÜN