NAZARA:نظر
Bakmak, göz atmak, görmek, derinlemesine bakmak, bir işi iyiden iyiye düşünüp taşınmak, aralarında hükmetmek, korumak, gütmek, kulak verip dinlemek, borçluya mühlet vermek, süre tanımak, tartışmak, münazara etmek, beklemek, ummak, sabretmek, ayna, teleskop, nazar, görüş, görme, basiret, dürbün, bekleme odası, bir şeyi diğer şeye benzer nazir kılmak, beklemek, gözetleyen, müdür, idareci, feraset, vekillik, görüş, görme, basiret, nazariye.
BEASE:بعث
Yalnızca göndermek, uykusundan uyarmak, görevlendirmek, harekete geçmek, kımıldamak, mebus, millet vekili, delege. teşvik etmek, boşanmak, özel heyet. gözetlemek, araştırmak, Basü Badel Mevt; “Öldükten sonra dirilmek”