Okuyuş

DENGE

DENGE

13.10.2021

DENGE

Hayat, artı ve eksi kutuplarla dengeli bir şekilde yaratılmıştır. Eğer biz de günlük hayatımızda bize sunulduğu gibi dengeli bir şekilde yaşarsak mutlu ve huzurlu oluruz.

FURKAN/47: “Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de çalışıp rızık arama vakti yapan O'dur.”

 Allah ayetinde olduğu gibi iki zıt olan gece ve gündüzü bizim için yaratıyor, geceyi karanlık yapıyor ki en sağlıklı uyku karanlıkta alınıyor. Dinlenmeyi yerinde ve zamanında yapmazsak vücudun dengesi bozuluyor. Bu nedenledir ki gece vardiyasında çalışmak zorunda kalan insanlara her gün mesai verilmez. Gündüz çalışmak için gece de dinlenmek için var edilmiş.

Erkek ve dişi iki zıt kutup dünyanın içinde birbirini tamamlayan hayatı oluşturuyor. Bitkide, insanda, hayvanda; her türlü canlının erkeği ve dişisi oluyor. Ne bir dişi kendi hâlinde üreme yapabilir ne de erkek. Mükemmel bir sistem.

Her bir oluşumun veya olumsuzluğun bir ölçüsü bir yasası var. Hiçbir şey rasgele, kendiliğinden olan bir şey değil. İnsanların ön gördüğü gibi doğa olayları hiç değil. Bitkideki bir yaprağın oluşumu kuruması ve yere dökülmesi de bir ölçüye, bir yasaya göredir. Canlı cansız her şeyin oluşumu ve bitişi de bu ölçüye göredir.

ENAM/59: “Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır, onları O'ndan başkası bilemez. O, karada ve denizde ne varsa bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.”

Mutluluğun zıttı mutsuzluk. Aile temeli de iki karşı cinsin beraberliğinde kuruluyor. Karşılıklı sevgi, anlayış ve güven; mutluluğu ve huzuru beraberinde getiriyor. Erkek ve kadından her biri hep ben dediği zaman sevgi ölüyor nefret doğuyor. Oysa o yuva iki kişi ile kuruluyor. Dolayısıyla karşılıklı bir paylaşım ve anlayış  olması gerekiyor. Yani biri öfkelenince diğeri sakin ve yatıştırıcı veya sessiz kalmalı ki denge oluşsun. Aynı anda, aynı yükseklikteki bir öfke o yuvayı cehennem alevine dönüştürür. Merhamet de olmayınca o ateşe su ve serinlik gelmez, ateş sönmez, denge bozulur içinde bulunan herkesi yakar kavurur.

ENAM/134: “Muttakîler hem bolluk hem de darlık anlarında infak ederler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever.”

Bugünlerde toplumlara bencillik, ben dili, egoistlik verildikçe veriliyor.  Akıl da devre dışı kalınca aileler hep ben diyen çok ortaklı şirketlere dönüşüyor. Eşler güven ve saygıyı kaybedip birbirinin kuyusunu kazar hâle dönüşüyor. Tabi ki olan çocuklara oluyor, mutluluk için kurulan yuva cehenneme dönen hayatlara yerini bırakıyor.

Mutluluk ve huzur çok da uzaklarda değil aslında bakmasını bilene.  Sevgi, saygı ve güvene dayalı bir güzel kelime veya cümle; tüm öfkeyi dindirir, pişman eder ve sevgi doğurur. Atalar “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.” der. Tabi ki tek taraflı sevgi, saygı ve güven bir yere kadar.  Karşılıklı anlayış verim verir, huzur ve mutluluk gelir.

Toplumumuzda da, ailemizde de karşılıklı anlayış içinde empati kurarak Allah’ın yasasına  göre yaşayan, mutluluğu ve huzuru bulanlardan olmak ümidi ve duasıyla…

HANİGÜN