VEHEBE: وهب
Karşılıksız vermek, hibe etmek, bahşetmek, bağışlamak, tahsis etmek, farzet, say, kabul et, bir işin gerek şeylerini hazırlamak, dağda su toplanan çukur, Allah vergisi, yetenek, beceriklilik.
Karşılıksız vermek, hibe etmek, bahşetmek, bağışlamak, tahsis etmek, farzet, say, kabul et, bir işin gerek şeylerini hazırlamak, dağda su toplanan çukur, Allah vergisi, yetenek, beceriklilik.