Okuyuş

TERAPİ

TERAPİ

“Psikolojik destek alıyorum” bu günlerin moda, favori cümlesi. Kaçış bir bakıma. Eşinle mi tartıştın aman psikolojisi bozulmadan hemen bir alile danışma merkezine yada bir psikoloğa başvurulur. Çocuklarınla ,çevrenle vs. Bir kaç problem yaşadın çözemiyorsun hadi bakalım doğruca paranla rezil olmaya.

Amacım ne psikolaji ,psikiyatri mesleğini nede uzmanını küçük görmek , önemsememek değil tabiki.

Her halukarda bir bilim dalıdır yerine göre gerekli, yerine göre çok önemlidir. Benim sözünü ettiğim hiç gayret etmeden, çaba göstermeden kendini sorgulamadan sadece karşısındaki tüm insanlar hatalı, suçlu görmek.

Benim kendimi bildiğim gibi Yabancı biri nerden bilsin beni, ailemi, çevremi, evimi, ben nekadar anlatırsam o kadar ya anlatmadıklarım , içimde kendime bile itiraf edemediğim bastırdığım duygular. Bir gün bir dostum “nereden geliyorsun? “ dediğinde “psikolojik terapi aldım kuşlar kadar özgürüm” dediğimde bana acıyan gözlerle bir bakış fırlatıp “psikoloğunun adını verirmisin benimde ihtiyacım var” diyerek acziyetini ortaya koyar.bana mı acır kendine mi bilinmez.

Benim psikoloğum her an, her saniye benim yanımda. Benden hiç sıkılmaz, bana bir materyal kazanç kapısı olarak bakmaz. Benim sırlarımı hiç ama hiç kimseye ifşa etmez, anlatmaz. Ben onun önüne gelir tavrımı alırım. Hani kişi psikoloğa gidince önce o kişiyi rahatlatmak için rahat bir koltuğa yada sedyeye oturtur- yatırır ya,onun gibiveya benzeri diyebilirim nasıl mı?

Anlatayım : .. öncelikle bir lavabo gerekliarınmak için. Ellerimi gücümün kaynağını tüm etkilerden, etkinliklerden temizleyip yıkarım.sonra yüzümü kişiliğimi taktığım bazen takmak zorunda olduğumu hissettiğim tüm maskelerimi çıkarıyor yıkıyor temizliyorum. Başımı,reisimi,idareci gücümü her şeyden temizliyor siliyor mest ediyorum. Ayaklarıma geliyor sıra bani ayakta tutan kabemi tüm kirliliklerden arındırıyor yıkıyorum. Tavrımı alıyor bütün dertlerimi ,tasamı vesvelerimi ve kaygılarımı ALLAH’U EKBER diyerek ellerimin tersiyle omuzlarımdan arkaya atıyorum. “yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım isteri” yalnız senin önünde eğilir sana ruku ederim. Seni yüceltir tenzih ederim. Senden başka hamd edilecek yoktur. Yere indiririm alnımı, başımı,en yüksekliklerimi beni idare edenimi. Başka hiç ama hiç kimsenin önünde değil. Her derdimi sana anlatır yalnız senden yardım isterim.

“Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Doğrusu Allah, sabredenlerle beraberdir.” (2/153)

Benim acizliğimi yüzüme vurmaz. Tam tersine zaten beni benden daha iyi bilene itiraf ederken aslında kendi hatalarımı kendi gözlerimin önüne seriyorum. Sorunlarımın kaynağını hatalarımı görebildiğim için de çözümlerde geliveriyor önüme yada gösteriyor bana idrak ettiriyor yüceler yücesi.boğulup kalmıyorum sorunlarımın arasında. Başakası beni ne bilir. Hangi davranışı hangi duygular içerisinde yaptığımı. Kendimin bile farkında olmadığım bastırılmış bastırıldıkca hücreleri bozulmuş kanserleşmiş duygularımın önce bana sonra hiç kıyamadığım çevreme zarar vermeye başlamış. Ben ona gönüllerin ve hücrelerimin yegane sahibine anlatırken oda bendeki tüm bozuklukları tedavi ediyor onarıyor.

Ben kuşlar kadar özgür rahat mutlu kalkıyorum seccademden, namazgahımdan işte mutluluk,işte terapi.

HANİFE GÜNDAĞ

Sonraki