Işık

Gece= Karanlık; karanlığın en yoğun olduğu, dinlerin bir birine karışıp gerçek yasanın/dinin  yok olduğu bir dönem demektir. O gün için Arabistan/Kureyş, bugün için ise Türkiye ve tüm dünya olarak değerlendirebiliriz.

Toplumlar karanlıkta kalmış, hiç kimse yolunu bulamıyor. Eline çakmak taşını alıp bir kıvılcım çıkaran aydınlığı bulmuş gibi görünüyor. Bu kıvılcımı gören gerçeği bulduğunu sanıp onun etrafını sarıyor. Örneğin ayinler, içeriğini bakmadan sureler , salavatlar okunuyor. Anlamıyor ki! İnsan , bir toplumun papağan gibi tekrarla bir şey kazanılmaz. sırf Kuran’da geçiyor diye binlerce insan Kezban/yalancı adını koyuyor göz nuru evladına. Vb gibi niceleri.  Cennet ayetleri okunurken ağlar cehennem ayetleri okunurken gülebiliyor. Çünkü anlamına bakılmıyor, Allah ne diyor diye merak bile etmiyoruz. Merak edeninde önüne set çekilip “ancak alimler anlar” deniliyor. Sanki ayetler sadece alimlere indirilmiş onlarda bir lütuf işlerine geleni anlatıyorlar. Cilt cilt kitapları kuranın tamamı tefsir edilmiş   gibi sunuluyor. O günün Arabistanlıda bundan farklı değil.

Hz. İsmail’in soyundan geldikleri, Mekke’de oturdukları ve Kâbe’nin hizmetinde bulundukları için kendilerine birtakım dinî-iktisadî imtiyazlar (hums) tanıyıp kurallar koydular. İslâm’dan önce Kureyş kabilesi arasında genel olarak diğer Arap kabileleri gibi putperestlik yaygındı. Kureyşliler putlarını Kâbe’nin içine ve çevresine yerleştirmekte, putların önünde fal okları çekerek yapacakları işler konusunda karar vermekteydiler.

Böyle bir dönemde Allah kendinde korunmaya  giren/takva sahibi kuluna bu karanlığın içinden, bir nur gibi karanlığa sirayet edip aydınlatıyor. Işığı tüm karanlıklara işliyor. Ağacın kökünün toprağı içinde ince. İnce en derinliklere ulaştığı gibi en derinliklere iniyor aydınlatıyor.

Secde/boyun eğiş sadece Allah’a . Allah’a  tevazuuyla boyun eğerek hürmetleniyor.  En yakındaki  mahrum bırakılan, içi dışı putlarla doldurulan Kâbe/mescidi haram da ilk aydınlanma başlıyor. En uzaktaki mescide, Mescidi Aksaya vuruyor ışığı/nuru aydınlatması. Işık Mescidi Aksaya en uzaktakinin derinliklerine iniyor/sirayet ediyor. Etrafını bereketlendiriyor/mübarek kılıyor.

Bu bereket artıyor, fazlalaşıyor. Ta ki! Secde eden çoğaldıkça ve secdeler/boyun eğişler sadece Allah’ aolunca artacak. Karanlık menziller ne kadar da karartmaya örtmeye çalışsa da ışık yani iman ışığı her yere ulaşacak. Yeter ki biz yegane güce her şeye güç yetiren ve her şeyi işiten basiret sahibine yönelelim.

Selam ve dua ile

Önceki Sonraki