07.07.2018
أَمْ يَقُولُونَ افْتَرَاهُ قُلْ إِنِ افْتَرَيْتُهُ فَعَلَيَّ إِجْرَامِي وَأَنَاْ بَرِيءٌ مِّمَّا تُجْرَمُونَ ﴿٣٥
Yoksa "Onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eğer O'nu uydurmuşsam, suçum banadır. Ama ben sizin işlediğiniz suçlardan uzağım."
Kelime Açıklamaları
BERAE: برء
Yaratmak, hasta iyileşmek, şifa bulmak, iyi niyetli olmak, borç ayıp vs.den kurtulmak, beri ,olmak, uzaklaşmak, ikaz, ihtar, korkutma, ültimatom, keşif, icat ruhsatı, masum, suçsuz.
FERAYE:فرى
Bir şeyi yarmak, kürk, tüylü ve kürklü deri, servet, yalan düzmek, yalan söz peyda etmek, iftira, yeniden düzülüp ortaya konan şey, uydurma acayip iş, karanlık iş, acayip karışık uydurma tuhaf iş,zenginlik, yalan düzmek, bir şeyi yarmak, yalan , iftira
CERAME: جرم
Kesmek, yününü kırkmak, kazanmak, günah işlemek, günah, hata, cürüm ve töhmet isnat etmek, suçlu. Bir şeyi kesmek, bir şey kazanmak, insanı suç işlemeye teşvik etmek, kınamak, suç / günah işlemek, itaatsizlik davranışını yapmak, açık olmak, bir şeyi tamamlamak , bir şeyi sona erdirmek ya da bitinceye kadar bir şey getirmek için [tamamlandıktan sonra].
Önceki
Sonraki