Okuyuş

HUD SURESİ 88. AYET

HUD SURESİ 88. AYET

17.09.2018

قَالَ يَا قَوْمِ أَرَأَيْتُمْ إِن كُنتُ عَلَىَ بَيِّنَةٍ مِّن رَّبِّي وَرَزَقَنِي مِنْهُ رِزْقًا حَسَنًا وَمَا أُرِيدُ أَنْ أُخَالِفَكُمْ إِلَى مَا أَنْهَاكُمْ عَنْهُ إِنْ أُرِيدُ إِلاَّ الإِصْلاَحَ مَا اسْتَطَعْتُ وَمَا تَوْفِيقِي إِلاَّ بِاللّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَإِلَيْهِ أُنِيبُ ﴿٨٨

"Ey kavmim, dedi, bakın, ya ben Rabbimden bir beyyine üzerinde isem ve (O), bana kendinden güzel bir rızık vermişse? Ben size menettiğim şeylerde size muhalefet etmeyi istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadar düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allâh iledir. Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na yönelirim!"

Kelime Açıklamaları

NEHEYE-NEHÂ: نها

Birini bir şeyden men edip yasaklamak, insanları yasaklanan şeyden uzak tutmak, akıl, idrak, anlayış, zeka,  bir şeyi terk etmek, iktifa etmek, doymak, bitirmek, sona erdirmek, tamamlamak, vazgeçmek, derenin suyunun bittiği yer, son, nihayet, sınır, nehiy, bir fiilin yapılmasını men etmek.

TÂA: طاع

Boyun eğmek, yumuşamak, ağacın meyvesini toplamak, rıza göstermek, bir şeye gücü yetmek, itaat,  taat, muvafakat eden, gönülden davranan. İzin vermek, gönülden , isteyerek davranmak, örfde farz olmayan gönüllü yapılan ibadet, yapılacak faaliyetin tüm araç gereçleri kişide mevcut olması.

HALEFE: خلف

Arkasında olmak, birinden sonra gelmek, sonra yaşamak, geriye kalmak, halife olmak, yemek vs.nin tadı kokusu değişik olmak, vadini yapmamak, muhalefet etmek, birinin yerine vekil edinmek, sırt, arka, sona kalan, artakalan,  değişik şey, muhtelif, çeşitli.

BÂNE : بان

Açık olmak, açıklamak, izah etmek, belli olmak, meydana çıkmak, güzel ve etkili söz söyleme, açık delil, ayrılmak, uzaklaşmak, muhalefet etmek, tanımak, meydana çıkmak, aşikar. Fark, vuslat, ıraklık, açık delil , hüccet. ara, araştırmak, arada, iki şey arası, fesat, düşmanlık.

HASENE : حسن

Güzel olmak, yakışıklı olmak, bir şeyi iyi, güzel etmek, bilmek, zinetlendirmek, süslemek, iyi sonuç, güzel akıbet, nimet, beğenme, zafer ve şehadet.

RÂDE:راد

Bir şeyi istemek, arzu etmek, dilemek, seçmek, niyet etmek, yapmasını istemek, irade, yüz tutmak, üzere olmak, gemide dönen demir, makara iği,yavaş hareket etmek, bir şeyin ardından koşmak, görüşünden düşüncesinden döndürmek, çalışmak

RAZEKA:رزق

Rızık vermek, nimete veya birine teşekkür etmek, esmaül hüsnadan, maaş, bağış, mülk , keten, mutlaka kendinden istifade edilen şey. bahtı ve şansı açık olan.

SALEHA:صلح

Bir şey iyi olmak, bir şey diğer bir şeye yaraşır, faydalı uygun olmak, ateş ile tutuşturmak,dua, onarmak, islah etmek,sulh, ıstılah, iyilik etmek, aralarını bulmak, barıştırmak, mu salaha (barış) yapmak, ittifak etmek, anlaşmak, , istikamet, iyilik, doğruluk, uygunluk, vecibeleri gereğince yerine getiren insan.

RÂYE:راى

Işın, bayrak yapmak- dikmek, sancak, gerdanlık, kaçak köle boynuna geçirilen  demir toka,  insanlar görsün diye dikilen şey.

VEFEKA:وفق

 Muvafık uygun olmak, bir şey diğer şeye  uygun olmak, birinin işi rast gelmek, anlamak, aralarını bulmak, dizip düzene koymak, mutabakat etmek, başarmak, anlaşma, ittifak, kontrat, muahede, görüş birliği, icma.

NÂBE:ناب

Bir hususta birinin yerine geçmek, kaim olmak, Allah’a tevbe edip taatine sarılmak, sık sık gidip gelmek, birini bir zor iş arız olmak, tevbe edip Allah’a rucû etmek, bir işte nöbetleşmek, birinin yerine  vekil geçmek, temsilci, parlamento üyesi,musibet,felaket, fırsat,kere.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu