Okuyuş

HUD SURESİ:120. AYET

HUD SURESİ:120. AYET

01.11.2018

وَكُلاًّ نَّقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنبَاء الرُّسُلِ مَا نُثَبِّتُ بِهِ فُؤَادَكَ وَجَاءكَ فِي هَذِهِ الْحَقُّ وَمَوْعِظَةٌ وَذِكْرَى لِلْمُؤْمِنِينَ ﴿١٢٠

Resullerin haberlerinden, kendisiyle kalbini destekleyip sağlamlaştıracağımız her şeyi sana anlatıyoruz. Bunun içinde sana hak gelmiştir. Bunda, inananlar için bir öğüt ve hatırlatma da vardır.

Kelime Açıklamaları

NEBEE:نبئ

Yüksek olmak, haber vermek, hafifçe seslenmek, haber iletmek, bildirmek, soruşturmak, yeni olay, bir yerden diğer yere  girip çıkan açık ve geniş yol, peygamber,  yüce olmak, yüceltilmek , konum ve değeri yüksek olmak. Yeryüzünde çıkıntı, kabartı, yüksek mevki ya da saygınlık, besbelli, apaçık yol. Başka bir bölgeden, toprak parçasından gelen akarsu, Bilgilendirmek, bildirmek, çağırmak, alçak sesle dile getirmek. Bilgi, haber, anons, ilan, duyuru; hikaye, büyük ve önemli haber, kendisinden büyük fayda sağlanan ve ilim alınan haber.
Nebî sözlükte “haber veren; mertebesi yüksek olan; açık seçik yol” anlamlarına gelir.

VEAZA: وعظ

Birine öğüt nasihat edip kalbini yumuşatacak ve Allah’ın  ikabından korkutacak şeyleri hatırlatmak, öğüt vermek, itaat etmesini isteyip tavsiyede bulunmak, vaaz, iyiliği emredip kötülükten men eden öğütçü, nasihatçi,.

KASSA:قصص

Bir şeyi kırmak, kesmek, ölü birine yakın olmak, birine bir haberi anlatıp bildirmek, izini takip etmek, kısas hakkını almak yahut istemek, tetebbu edip araştırmak izini sürmek, kısas, ikab, ceza, ödeşme, makas, hikaye, destan, cümle,  durum, haber, iş,  ses.

Önceki Sonraki

Yorum Yapınız

Güvenli Kodu : Güvenlik Kodu