ENBİYA SURESİ: 78-86 AYETLER

29.11.2021

وَدَاوُ۫دَ وَسُلَيْمٰنَ اِذْ يَحْكُمَانِ فِي الْحَرْثِ اِذْ نَفَشَتْ ف۪يهِ غَنَمُ الْقَوْمِۚ وَكُنَّا لِحُكْمِهِمْ شَاهِد۪ينَۙ(78

 

فَفَهَّمْنَاهَا سُلَيْمٰنَۚ وَكُلًّا اٰتَيْنَا حُكْمًا وَعِلْمًاۘ وَسَخَّرْنَا مَعَ دَاوُ۫دَ الْجِبَالَ يُسَبِّحْنَ وَالطَّيْرَۜ وَكُنَّا فَاعِل۪ينَ(79

 

وَعَلَّمْنَاهُ صَنْعَةَ لَبُوسٍ لَكُمْ لِتُحْصِنَكُمْ مِنْ بَأْسِكُمْۚ فَهَلْ اَنْتُمْ شَاكِرُونَ(80

 

وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ الَّت۪ي بَارَكْنَا ف۪يهَاۜ وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِم۪ينَ(81

 

وَمِنَ الشَّيَاط۪ينِ مَنْ يَغُوصُونَ لَهُ وَيَعْمَلُونَ عَمَلًا دُونَ ذٰلِكَۚ وَكُنَّا لَهُمْ حَافِظ۪ينَۙ(82

 

وَاَيُّوبَ اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّ۪ي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَۚ(83

 

فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَكَشَفْنَا مَا بِه۪ مِنْ ضُرٍّ وَاٰتَيْنَاهُ اَهْلَهُ وَمِثْلَهُمْ مَعَهُمْ رَحْمَةً مِنْ عِنْدِنَا وَذِكْرٰى لِلْعَابِد۪ينَ(84

 

وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِدْر۪يسَ وَذَا الْكِفْلِۜ كُلٌّ مِنَ الصَّابِر۪ينَۚ(85

 

وَاَدْخَلْنَاهُمْ ف۪ي رَحْمَتِنَاۜ اِنَّهُمْ مِنَ الصَّالِح۪ينَ(86

78.  Davud ile Süleyman'ı da; hani onlar, toplumun davarının/zenginliklerinin yayıldığı/arttığı  bir ekin/hars hakkında hükmediyorlardı, biz de onların hükümlerine tanık/şahit idik.

79.  Derhal onu Süleyman’a anlattık, bununla beraber her birine bir hüküm ve bir ilim vermiştik ve Davud’un maiyetinde dağları/yücelikleri  müsahhar kılmıştık, kuşlarla beraber tespih ediyorlardı. Bunları yapan biz idik.

80. Davud’a, sizi her türlü korkuya karşı koruması için zırh yapmayı/lebus sanatını öğrettik. Bütün bunlar için şükrediyor musunuz?

81.  Süleyman’ın hizmetine de güçlü esen rüzgârı verdik. Rüzgâr, onun emriyle içinde bereketler kıldığımız yere eser giderdi. Biz, her şeyi hakkıyla bileniz.

82.  Kendisi için dalan ve bundan başka işler yapan bazı şeytanları da emrine vermiştik. Hep onları zapteden bizdik.

83.  Eyyûb'u da hatırla! Hani Rabbine, “Başıma bir belâ/zarar dokundu. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin” diye nida etmişti.

84.  Biz de onun duasını kabul edip kendisinde dert namına ne varsa gidermiştik. Tarafımızdan bir rahmet ve kullukta bulunanlar için de bir ibret olmak üzere ona ehlini  ve onlarla beraber bir mislini daha vermiştik.

85.  İsmail’i, İdris'i, Zu'l-Kifl'i de an; hepsi de sabredenlerdendi.

86.  Onları da rahmetimizin içine soktuk. Şüphesiz onlar salih kimselerdendi.

Önceki Sonraki